131 No'lu Söke TARİŞ Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifi Yönetim kurulu Başkanı İsmail Özer açıklamada bulunmuş.

Basın mensupları olarak, basın toplantısı ile açıklama yapılmasını beklerdik.

Sessiz sedasız cevap vermeye çalışılması manidar bir yaklaşımdır.

Dostlar alışverişte bulunsun türü yaklaşım yerine, Yönetim Kurulu Üyelerinin tamamını yanına alarak basına görüntü vermemesi daha şık olurdu.

Dile getirdiğimiz iddialara ve suçlamalara rağmen, izlenen yol kafalardaki soru işaretlerinin artmasına sebep olmuştur.

Pazartesi günü yapılacak olağanüstü genel kurul öncesinde keşke basın mensuplarının huzuruna çıkma cesareti gösterebilseydi.

Toplantı basın-yayın kuruluşları tarafından canlı olarak yayınlanabilseydi.

Sorularımıza vereceği cevapları, Söke TARİŞ ortağı üreticiler de birinci ağızdan duyma şansı elde etselerdi.

Genel kurul öncesi böyle bir riske girmek istemeyen İsmail Özer adeta kaçak güreşmeyi tercih etmiştir.

Ciddi boyuttaki iddialara ve suçlamalara rağmen, basın mensuplarının karşısına çıkacak donanıma sahip olmadığını göstermiştir.

“Yanlış bir ifade kullanırım ve oldu-bittiye getirmek üzere olduğum satın almayı riske ederim” korkusu ağır basmıştır.

Sayın İsmail Özer!

“İddialar gerçeği yansıtmamaktadır” diyerek olayı geçiştiremezsiniz.

Sizin safsata olarak göstermeye çalıştığınız satın alma yetkisi isteme konusu, Söke TARİŞ ortağı üretici tarafından gereksiz bir icraat olarak görülüyor.

Bu olayın üzerine gitmeden önce ciddi araştırmalar yaptığımız haberlerimizden de anlaşılmaktadır.

Söke TARİŞ ortağı üreticilere ait olan iddiaların ve suçlamaların bir tanesine bile değinilmemiş olması, Gerçek Gazetesi olarak doğru ve ilkeli yayın yaptığımızın göstergesidir.

Olayın üzerine ciddiyetle ve Söke TARİŞ ortağı üreticilerin görüşlerini alarak gittik.

Söke TARİŞ Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Özer aynı ciddiyeti gösterememiştir.

Söke TARİŞ ortaklarının ve Sökeli üreticilerin menfaatlerini gözettiğinizden zerre kadar şüpheniz olmasaydı atacağınız adımlar daha cesur ve daha kararlı olurdu.

Çırçır fabrikası alma girişiminiz başta Söke TARİŞ ortakları ve Sökeli üreticilerce sorgulanmaktadır.

Buna rağmen; soru işaretlerini giderici, iddia ve suçlamaları çürütücü en ufak açıklama yapmamış olmanız sizi zor durumda bırakmıştır.

20 milyon TL.’ye satın almak istediğiniz çırçır fabrikası için, satın alma yetkisi istediğiniz Söke TARİŞ ortaklarını ikna edici açıklama yapmanızı beklerdik.

Öncelikle de “Satın alacağımız fabrikanın içinde 1 milyon 260 bin Dolar değerinde makina var. Bu makinaların Türk parası karşılığı 7 milyon (trilyon) TL.’dir. Alım lizing borçlanması ile yapıldığı için fatura gerçek fiyatı yansıtmaktadır” şeklindeki savunmanıza açıklama getirmek zorundasınız.

Bu ifadeniz sizi zan altında bırakmıştır.

Çünkü aynı makinalar, aynı firma tarafından bugün için sıfır kurulum 1 milyon dolar değerinde.

Hem de pazarlığa açık.

Sonra da çırçır fabrikasının bulunduğu arsanın yola bakan yani ticari bölümünün, çırçır fabrikası sahibinde kalacağı yönündeki iddiamızı yalanlamanız gerekmektedir.

Maddi değeri olan ticari alan, Söke TARİŞ ortağının malı olacak mı olmayacak mı?

Bunun cevabını Söke TARİŞ ortaklarına vermeden, olağanüstü kongreden satın alma yetkisi istemeniz dürüst bir yaklaşım değildir.

Söke merkezdeki işletme iki senedir çalışmadığı halde, Söke OSB’deki yerinize neden taşınmadınız?

2017 yılında Söke OSB’de yaptığınız basın açıklamasını hatırlatmak isterim!

Söke OSB Başkanı ve Söke Kaymakamı Tahsin Kurtbeyoğlu, Söke OSB Başkan Yardımcısı ve o dönem Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran ve de Yönetim Kurulu Üyelerinin huzurunda yaptığınız basın açıklamasında “Söke OSB’deki yerimize taşınıyoruz. Makinaları sökmeye ve taşımaya başladık. TARİŞ ortaklarımıza Söke OSB’deki yeni yerimizde hizmet vereceğiz” diyen bizzat sizdiniz.

Şimdi de kalkmış “Pamuk üreticisinin traktörle Söke OSB’ye ürününü götürmesi zor!” şeklinde evlere şenlik bir gerekçe ortaya atıyorsunuz.

Söke OSB’deki yer ile satın alınmak istenen çırçır fabrikası arası 5 km. bile değil.

Tarım arazileri arasından kestirme yol açılarak bu sorun çok rahat bir şekilde giderilebilir mi giderilemez mi?

Bu soruya da olumlu veya olumsuz cevap vermeden, Söke TARİŞ ortaklarından satın alma yetkisi istemek etik bir davranış değildir.

Bu arada!

Söke OSB’deki 25 dönüm arsanın da elden çıkarılacağı bilgisine ulaşmış bulunmaktayım.

Söke OSB Başkanı Tahsin Kurbeyoğlu’nun araya girmesiyle, Söke OSB’deki bir firma yetkilileriyle anlaşmaya varıldığı hatta el sıkışıldığı doğru mudur?

Söke TARİŞ ortağının öz malı olan arsasının satılacağı ve ödemesinin de 1 yıl sonrası için yapılacağı doğru mudur?

Söke OSB’de arsa kalmamışken ve de Söke TARİŞ ortağının altın değerindeki arsasının rekabet ortamı yaratılmadan satılmaya çalışıldığı doğru mudur?

Söke TARİŞ’in öz malı olan 105 dönümlük arsa 2010 yılında 780 bin liraya satıldığı halde şimdi ise; yaklaşık 45 dönümünün 20 milyon TL.’ye satın alınmaya çalışıldığı yalan mı?

Geçmiş yıllarda İzmir ve Söke’deki gayrimenkuller haraç-mezat satıldığı yalan mı?
Sonra da “kandırıldık” diye feryat figan göstermelik tavırlar sergilemediniz mi?
“Biz sattıktan sonra arsalarımız imara açıldı. Arsalarımızı geri verin” şeklinde çocukça tavırlar sergileyen ve komik duruma düşen sizler değil miydiniz?

Gayrimenkulleri satan da geri almak için dava açan da sizler değil miydiniz?

Koskaca İzmir TARİŞ’i ve Söke TARİŞ’i küçük düşürdüğünüz o tarihlerde siz yönetici değil miydiniz?
Açtığınız davaların saçmalığını ve kazanılamayacağını bile bile hem kendi hem de karşı taraf avukatlarına hatırı sayılır paralar ödemeyi neden göze aldınız?

Sahibi olduğum Gerçek Gazetesine ve şahsıma yönelik saygısızca ifade kullanmayı tercih eden Sayın İsmail Özer, yaptığı paylaşımında bu sorularımın hiç birisine tek bir satır cevap verememiştir.

Sayın İsmail Özer; bu soruların hangisi yalan?

Söke TARİŞ ortağı adına sordum ve Söke TARİŞ ortağı adına da Pazartesi günü yapılacak genel kurul öncesi basın toplantısı ile cevap vermenizi bekliyorum.

GERÇEK GAZETESİ SAHİBİ DURMUŞ TUNA