Bafa’da Menderes tehditi
Aydın ve Muğla sınırları içerisinde bulunan Bafa gölünün batı kıyısında yaşanan kirlilik ve yosunlaşma görenleri hayrete düşürüyor.
YILMAZ ÖLMEZ Gerçek (haber) Aydın ve Muğla sınırları içerisinde bulunan Bafa gölünün batı kıyısında yaşanan kirlilik ve yosunlaşma görenleri hayrete düşürüyor. Küresel ısınma ve ardından yaşanan kuraklık sebebiyle göldeki su her geçen gün içeriye doğru çekilirken, suların hızla çekildiği Serçin bölgesinde siyaha dönüşmüş balçık tabaka dikkatlerden kaçmıyor. Serçin köyü muhtarı Aşkın Karadayı bu kirlenmeye gölün hemen 2 kilometre ilerisinde bulunan 2 balık çiftliğinin atık sularının neden olduğunu iddia ederken, kendisiyle görüştüğümüz iddianın muhataplarından Pehlivan Yağlı, bu iddiayı elindeki belgelerle çürütüyor. Hâlbuki Serçin köyü muhtarı Aşkın Karadayı’nın iddiasında, balık üretim çiftliklerinden çıkan binde 38 oranındaki tuzlu su Bafa da ki zengin bitki örtüsünü çürütüp, balçığa dönüşmesine yol açıyordu. Karadayı’nın iddia ettiği pis suların akıtıldığı kanal alanına Bir kez daha giderek bu kez iddianın muhatabı Serçin Yavru Balık Üretim İşletmesi Yönetim Kurulu üyesi Pehlivan Yağlı ile görüştük. Yağlı, “Ortağı olduğum yavru balık üretim tesisimizden çıkan sular oluşturduğumuz kanaletlerle arazilerimize aktarılır. İddia edildiği gibi biz işletmeden çıkan suyu kesinlikle Menderes nehriyle bağlantı oluşturan ara kanala akıtmıyoruz. Bunun aksini iddia eden olursa tesisimizi anında kapatmaya hazırım. Bizim tesisimizden çıkan suyun bir damlası dahi Bafa gölüne gitmiyor” dedi. Tesisin yaklaşık 1,5 kilometre ilerisine kadar uzanan kanalette çıkan suyu da gösteren Yağlı Bafa gölüne akıtmıyoruz. Bizler Bafa gölüne zarar vermediğimiz gibi tesisimizden kaçan binlerce çipiro ve levrekler gölde balıkçılık yapan köylülerimizin geçimine katkı koyuyor” dedi İzmir Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Süleyman Balık, Prof Dr.M. Ruşen Ustaoğlu ve Prof. Dr. Özdemir Egemen tarafından düzenlenen raporları da ibraz eden Yağlı,”Gerek Dokuz Eylül Üniversitesi, gerek Ege Üniversitesi, gerekse Aydın İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ile DSİ’den elde ettiğimiz raporlar tesisimizin suyunun zararsız olduğunu kanıtlıyor. Gölde ve tesisimizde yapılan incelemede de göle zarar vermemizin söz konusu dahi olmadığı rapor ediliyor” dedi. 3 Profesörün düzenlediği biyolojik inceleme sonucunda elde edilen raporda özetle, Bafa Gölü mevcut durumu ile yüzde 14 civarında bir tuzluluğa sahip bir göl olup, bu durum 1997 yılından beri sürmektedir. Daha önceleri, yüzde 4-7 arasında bir tuzluluğa sahip iken bu duruma gelmesindeki en büyük sebep olarak Büyük Menderes Nehri ile göl arasına 1985 yılında yapılmış olan set nedeniyle tatlı su girişinin kesilmiş olmasının büyük etkisinin olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, bölgenin jeolojik yapısı nedeniyle Ege Denizinin Akbük kesiminden yer altı su bağlantısıyla ara sıra deniz suyu girişinin olduğu bilinmektedir. Şu andaki tuzluluk doğal bir süreç sonucu olup, gölün Büyük Mendere Nehrine bağğlantısını sağlayan kanal kenarında kurulu olan tesisin bu günkü tuzlulukta şimdilik önemli bir etkisi olmadığı kanısındayım” deniliyor. MENDERES NEHRİNDE YAşANAN KİRLİLĞEE DAHA ÖNCE DİKKAT ÇEKİLMİŞ1 Öte yandan daha öncede dikkat çekildiği gibi Büyük Menderes nehrinin suyunun havzadaki sanayi kuruluşları ve belediyelerin bıraktığı atık sular nedeniyle kirli olduğu ve bu suyun Bafa gölüne ulaşmasından dolayı gölde kirlenme meydana geldiği dikkat çekiliyor. Menderes’in kirli suyunun arıtılarak göle bırakılması yönünde DSİ’ Söke İşletme ve Bakım eski Şefi Mustafa Akyokuş ile Kimya mühendisi Kalite Kontrol ve Laboratuar Şube Müdür Vekili Ahmet Bayraktar’ın imza altına aldıkları raporda da açıkça belirtiliyor. Bu raporda da özetle,”Büyük Menderes Nehir suyu kirliliğinin önlenmesi için bütün evsel ve sanayi atık sularının arıtılarak nehirden göle verilmesi bir an önce sağlanması gerekmektedir” deniliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.