Azap Gölü’nün koruma statüsüne alınması isteniyor

Azap Gölü’nün koruma statüsüne alınması isteniyor

Ege Bölgesi'nin en önemli 3. sulak alanı olan ve geçen yıl yaşadığı kuraklık sonucu tamamen kuruyarak balık toplu balık ölümleri yaşanan Azap Gölü’nün koruma statüsüne alınması isteniyor.


Gerçek Gazetesi
Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doga Sevenler Derneği(EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, Büyük Menderes Deltası ve Bafa Gölü Tabiat Parkı’ndan sonra üçüncü büyük sulak alan olan Söke ilçesi sınırları içerisindeki Azap Gölü’nün koruma statüsüne alınması yönündeki girişimlerin sürdüğünü açıkladı.
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, küresel ısınma nedeniyle son yıllarda meydana gelen kuraklıklar sonucu, sulak alanların öneminin daha iyi anlaşıldığını ve birçok sulak alanın koruma programlarına dahil edildiğini belirterek, “ Dernek olarak girişimleri başlattık. Azap Gölü’nün korunması hususunda gayret gösteren derneğimiz, göldeki her türlü gelişmeyi yakından takip etmekte, tüm olumsuzlukları raporlayarak, ilgili kurumları uyarmaktadır. Gölün etrafında bulunan sazlıklar ve kaşaklar geçtiğimiz yıllarda yakılmaktaydı. Bunların yakılmasının bir nedeni vardı. Yakılan sazlıkların ve kaşakların yerleri hemen sürülerek tarla oluşturulmaktaydı.Bu tarlalara atılan kimyasal ilaç kutuları bilinçsizce doğaya bırakılmakta, bu durum yaban hayatını olumuz etkilemektedir. Sulak alan kıyıları büyükbaş ve küçük baş hayvanlar için meraya dönüştürülmektedir. Saz ve kaşaklar yakılmakta ve kontrolsüz olarak kesim yapılmaktadır.Merkez av komisyonunca ava kapalı bölge yapılmasına rağmen, kaçak avcılık halen devam etmektedir“ dedi.
Tüm bu sorunlar yanında geçen yıl Ağustos ayında meydana gelen kuraklık sonucu, Azap Gölü’nün tamamen kuruduğuna dikkati çeken EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:” Göldeki Sazan balıkları yavaş yavaş ölmeye başlamıştı. Tamamen kuruyan göldeki balıklar başta olmak üzere tüm canlılar yok olmuştu. Azap Gölü’nde tüm ekosistem bitmişti. 2008 Yılı kış aylarında meydana gelen yağışlarla birlikte, Azap gölü tekrar su tutmaya başlamıştı. Suyla beraber yavaş yavaş bir canlanmanın olduğu görülmekteydi. Son durumunu tespit etmek için, derneğimiz yönetim kurulu üyesi ve kuş uzmanı Yalçın Sak ile birlikte, Azap Gölü’nde bugün incelemelerde bulunduk. Göldeki bitkilerde bir canlılık vardı. Kış ayında göle giren su miktarının oranı iyiydi. Ancak Büyük Menderes Nehri’nde yeterli su olmayınca, göl kıyısındaki bütün pamuk tarlaları göl suyunu kullandığından, su seviyesinde düşüş olduğunu gördük. Geçtiğimiz aylarda Tarım Bakanlığı yetkilileri tarafından, göle atılan yavru balıklar birden göle hareket getirmiş. Bu nedenle yoğun kuş türlerinin olduğunu tespit ettik. Nesli tehlike altında olan Tepeli Pelikanlardan 37 adet saydık. Ayrıca, yöre sakinleri ise tepeli pelikanların 100’ün üzerinde geldiklerini söyledi. Dünyada 3 bin bireyi kaldığı tahmin edilen bu tür için, küçük bir gölde çok önemli bir rakamdır. Ayrıca gölde yine nesli tehlike altında olan Küçük karabataklar, yeşilbaş ördekler, Gri balıkçıllar, Ak balıkçıllar, batağanlar, Şahinler, sakar mekeler, sunalar, bahri kuşları gibi çok önemli kuş türlerinin yanı sıra birçok küçük kuş türlerinin olduğunu gördük. Azap Gölü’nde binlerce kuşun çıkarmış olduğu sesler, yüzen ve göl üzerinde uçan kuşların görüntüleri muhteşem bir görüntü meydana getirmişti. Azap Gölü canlanıyordu. Bu canlılığı yok edecek ve bozacak tek unsur yine insandı. Çevre bilinci olmayan, gölün, yaban hayatının ve bölge insanının geleceğini düşünmeyen kişiler, göle yakın bir köydeki tesisten çıkarılan kamyonlarca molozu göle dökmüşlerdi. Zengin biyolojik çeşitliliği barındıran ve birçok su kuşuna ev sahipliği yapan Azap Gölü’nün ülkemizdeki birçok sulak alan gibi yok olma tehlikesi olup, birçok tehditle de karşı karşıyadır. Tehditler genellikle tarımsal alan açmak amacıyla sazlıkları yakma, kurutma, çöp ve moloz dökme, aşırı otlatma, sazların kontrolsüz kesimi, yoğun yapılan avcılık, tarımsal ilaç kutularının göle atılması, göle yakın yerde gölü besleyen dereler üzerinde açılan kum ocakları nedeniyle sedimen taşınımı, gölün menderesten su verilmemesi gibi bir çok nedenler vardır. Bölgemizde ekoturizm faaliyetleri içinde yer alan Kuş gözlemciliğinin en güzel yapılabileceği sulak alan olan Azap Gölü’nü mutlaka korumalıyız. Azap Gölü bölgenin can damarıdır. Bölgeye hayat vermektedir” (iha)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.