Aydınlı hekimlerin Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarına kendi aile sağlığı merkezlerinde hafta sonu en az 8 saat nöbet uygulamasına tepki olarak başlattığı üç günlük iş bırakma eylemi devam ediyor. Bu kapsamda Aydın Aile Hekimleri Derneği (AYAHED) Yönetim Kurulu Üyeleri bir araya gelerek aile hekimlerine hafta sonları yüklenen 8 saatlik nöbet uygulaması tepki olarak bir basın açıklaması yaptı. Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Metin Aydın’ın da katıldığı ve AYAHED Yönetim Kurulu Üyelerinin hazır bulunduğu basın açıklamasını AYAHED Başkan Yardımcısı Dr. Taner Balbay yaptı.
Aile hekimlerine sorumlu olmadıkları işleri de yüklediklerini iddia eden Balbay, “Aile Sağlığı Merkezleri, hasta vatandaşlarımızın ilk başvuru yerleridir. Aile Hekimlerinin asıl ve en önemli görevleri 1. basamakta koruyucu hekimlik yapmaktır. Koruyucu hekimlik kapsamında, kendisine bağlı ortalama 3 bin 500 - 4 bin 500 arası nüfusa bağlı bebeklerin doğumdan itibaren aşılama, büyüme ve gelişme kontrolü, annelerin gebeliğin tespitinden itibaren sağlıklı bir gebelik geçirebilmesi için takipleri, aşılanması, doğumdan sonrada loğusalık dönemleri takibi vardır. Ayrıca toplumun sağlıklı olması ve kanser gibi geç tespitinde vatandaşlara ağır zarar veren devlete ekonomik yük getiren hastalıkların erken tespiti için, taramalar yapmak, okul öncesi ve okul çağındaki çocukların sağlık taramaları yapılarak erken tanıların tespit edilmesi, doğum sonrası bebeklerin işitme ve görme taramalarının yapılması, 15-49 yaş aralığındaki kadınların 6 ayda bir aile planlaması yönünden izlem ve takiplerinin yapılması, 1. basamakta hastalıklara ilk müdahale ve tedavilerini yapmak da aile hekimlerinin görevleri arasındadır” dedi.
Aydın Tabip Odası olarak süreci yakından takip etiklerini ifade eden Oda Başkanı Dr. Metin Aydın ise, "Sağlık örgütlerinin, Sağlık Bakanlığı ile bu konuda yaptığı görüşmeler sonuçsuz kalmış, en son TTB’nin Sağlık Bakanı ile bir kez daha görüşme talebi karşılık bulmamış; aksine Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, basına verdiği demeçte TTB’ye halkın sağlık hizmeti almasını önemsemediği şeklinde suçlamalarda bulunmuştur. Sağlık örgütleri, sağlık çalışanlarının haklarını savunurken, halkın sağlık hakkını savunmaktan hiçbir zaman geri durmamıştır. Aile Sağlığı Merkezleri’ni, zincir hastanelerin patronlarına satmadan önce, sağlık çalışanlarını, az paraya, çok çalıştırıp pazarlamaya yönelik girişimlerinizi güçlendirmeye çalıştığınızı duymayan kalmadı. ASM’lerin zincir hastanelerine satışı sonrasında, birinci basamakta verilen tüm hizmetlerin paralı olacağını biliyoruz. Bizler koruyucu sağlık hizmetlerin önemsendiği, halka yeterli muayene sürelerin ayrıldığı, her kesimin, eşit, ücretsiz, iyi sağlık hizmeti alabildiği, çalışanların haklarının gasp edilmediği, sağlık hizmetlerinin toplumun gereksinimlerine göre sunulduğu bir sağlık ortamı istiyoruz" diye konuştu.