█ Gerçek Gazetesi
TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, Aydın Vimjo Kız Teknik ve Meslek Lisesi öğrencilerine “Kürsel Isınma ve İklim Değişikliği”ni anlattı.
TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, Temsilci Yardımcısı Hayriye Kösem ve Eğitim Sorumlusu Zeki Ünsal"dan kurulu ekip Aydın Vimjo Kız Teknik ve Meslek Lisesi 9. sınıf öğrenci ve öğretmenlerine “İklim Değişikliği ve Küresel Isınma” konusunda seminer verdi.
Seminerde konuşan TEMA İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, “Dünya var olalıdan beri ilk defa insan eliyle doğal döngülere müdahale ederek iklimi değiştiriyoruz. Yaşadığımız iklim değişikliğinin sebebi, volkan patlamaları, güneş patlaması, volkan külleri değil, fosil yakıtları aşırı kullanmamız sonucu atmosferde sera gazları özelikle karbondioksit seviyesinin artmasıdır. İklim bilimciler, iklimdeki değişiklikleri gözlemek için belli yöntemler kullanıyorlar. Sera gazı parçacık sayısını ölçümlüyorlar. Milyonda parçacık sayısı olarak bilinen yöntemi ile hesaplama yapmak için, dünyanın çeşitli yerlerinden hava örnekleri alıyorlar. Örneklerde var olan milyonda sera gazı parçacığına bakıyorlar. Dünyanın her tarafında binlerce meteorolojik istasyondan gelen sıcaklık verilerini bilgisayar programlarına kaydedip; bu sayede belirli iki dönem arasındaki sıcaklık değişimini ölçümlüyorlar. Her iki hesaplamayı da kullanarak sera gazı miktarının ne kadar arttığını ve bunun küresel sıcaklıkları ne kadar arttıracağını yorumluyorlar. Dünyada binlerce meteoroloji istasyonlarında 1850 yılından beri kaydedilen sıcaklık ölçümlerini kullanıyorlar. Bu sayede hangi bölgede sıcaklıkların nasıl değiştiğini kaydederek, öngörüleri için bilgi sahibi oluyorlar. Bilim insanları, atmosfere saldığımız sera gazı miktarını kontrol altına almamız konusunda hemfikirler. Atmosferde mevcut 393 milyonda sera gazı parçacık sayısı seviyesini, milyonda 350 parçacık sayısına çekmemiz gerektiğinde birleşiyorlar. BM Çevre Programı tarafından "Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli" kuruldu. BM Sekreterliği tarafından desteklenen panelin amacı; insan faaliyetlerinin sebep olduğu iklim değişikliği riski ile ilgili mevcut bilimsel, teknik ve sosyoekonomik bilgileri paylaşmak, sera gazı salınımlarının sonuçlarına nasıl uyum sağlanabileceği ile ilgili yol göstermek” dedi.
Türkiye"de iklim değişikliğine bağlı olarak görülen ekstrem hava olaylarında ciddi şekilde artış yaşandığını savunan Özdemir, “Türkiye"de sıkça ve en fazla zarar yapan olaylar; fırtına, sel, kuraklık, dolu olarak raporlanmıştır. Türkiye de iklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan felaketlerin maliyeti, depremlerin ülkeye verdiği zararların maliyetine nerdeyse eşit durumda. 2012 yılında Türkiye"de normalde hiç görülmediği kadar sık ve şiddetli hortum vakaları yaşanmış, iklim değişikliğine bağlı olarak yağış rejimi değişmiştir. Neticede; nehirlerde, barajlarda, yer altı su rezervlerinde azalmalar olmuş, kuraklık, zirai üretim kayıpları ile karşılaşılmış, önü alınmaz yangınlar yaşanmıştır.Canlıların ve insanların sağlıklı suya erişmesi giderek güçleşmektedir. Kıt olan su kaynaklarımızın bilinçsizce kirletilmesi, kirli sularla sulanan tarım alanları insan ve canlı hayatını tehdit etmektedir. Öncelikle ve hemen; iklim değişikliğinin önünü almak, küresel ısınmayı yavaşlatmak için, toprak, su, orman varlıklarımıza sahip çıkmak, orman alanlarını genişletmek gerekiyor” diye konuştu. (iha)