Aydın Hasırcılar Pazarı’nda yaklaşık 38 yıldır mesleğini sürdüren Mevlüt Özen, “Artık müşteri değil çırak bekliyoruz. Terzilik aynı zamanda önemli bir zanaattır ama, bir çok meslekte olduğu gibi bu meslek de unutulmak üzere” dedi.
Ahilik geleneğinde ‘pabucun dama atılması’ geleneği olduğu gibi ‘El verme’ geleneği olduğunu ve ustası Erol Kaya’dan aldığı eli bir başkasına veremediği için üzgün olduğunu belirten Mevlüt Özen, “Bir zamanların en gözde mesleklerinden biri olan terzilik, tekstil atölyelerinin yaygınlaşması ile beraber durma noktasına geldi. Gelişen teknoloji ve ekonomik sebepler nedeniyle eski el sanatı meslekler yok olmaya yüz tutarken, bugün artık terzilik mesleği de zamana direniyor. 1977 yılında bu işe çırak olarak başladım. Daha sonra usta olup dükkan açtım. Bir şekilde yaş kemale erdi ama mesleği öğretecek kimse bulmadığım için üzgünüm” dedi.
“HAZIR KALIPLAR EL EMEĞİNİN YERİNE TUTMAZ”
Gelişen teknolojinin hayatı kolaylaştırdığı gibi bazı durumlarda bazı güzellikleri de yok ettiğini belirten Mevlüt Özen, “Aslında herkesin kendine özel bir kalıbı vardır. Şimdi herkes hazır giyiniyor, terzinin elinden çıkan kıyafetin zarafeti ile makinden hazır kalıp çıkan kıyafetin zarafeti aynı olmaz. Fakat ekonomik nedenlerle herkes hazıra yöneldi. Mesleğin de kıyafetin de kıymeti kalmadı. Şimdi sanatçılara ve büyük işadamlarına özel terzilik yapanların işleri ve kazançları güzel. Bizim meslek bu gidişle bizimle birlikte ölecek” diye konuştu.