Aydın Türk Ocağı Doğu Türkistan için çağrıda bulundu

Aydın Türk Ocağı Doğu Türkistan için çağrıda bulundu

Aydın Türk Ocağı, 5 Temmuz 2009’da Türk varlığına yapılan saldırılardan olan Urumçi olaylarının yıldönümü ve Doğu Türkistan’daki gelişmeler için çağrıda bulundu.

Türk Ocakları, dünyanın neresinde bir Türk varsa onunla ilgilenmeyi kendisine görev edinmiş bir sivil toplum kuruluşu olduğunun altını çizen Türk Ocağı Aydın Şube Başkanı Dr. Eyüp Doyuran, Doğu Türkistan meselesi ile ilgilenmeyi kendilerine görev addettiklerini kaydetti.
Doğu Türkistan’da Çin Devleti tarafından yapılan zulüme karşı birtakım çağrılar yapan Doyuran, “Bütün İslam alemi için mübarek olan Ramazan ayını idrak ettiğimiz şu günlerde, Türk Dünyası’nın en doğusundan acı çığlıklar yükselmekte, Iydgah Camii’nin minareleri sessiz kalkmakta, Kaşgarlı Mahmud’un aziz ruhu huzur bulamamaktadır. Urumçi yalnız kalmakta, Osman Batur’un hatırası yok sayılmaktadır” dedi.
“TÜRK DEVLETLERİ ÇİN’E KARŞI GEREKLİ DİPLOMATİK GİRİŞİMLERİ UYGULAMALI”
Çin devleti bir an önce Doğu Türkistan’daki saldırılara, insan hakları ihlallerine ve asimilasyon politikalarına son vermesi gerektiğini vurgulayan Doyuran, “Türkiye Cumhuriyeti başta olmak üzere bütün Türk devletlerini, İslam âlemini ve dünyayı bu yaşanan insanlık dramına karşı gerekli adımları atmaya, Çin’e karşı gerekli diplomatik girişimleri uygulamaya davet ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti yetkililerinin Çin ile ilişkilerini düzenlerken öncelikli konu ve mesele olarak Doğu Türkistan meselesini masaya koymalarını talep ediyoruz. Doğu Türkistan Uygur toplumunun önde gelen isimlerinin Türkiye’ye rahatça giriş yapabilmesinin, Türkiye’de faaliyetlerini sürdürebilmesinin önünün açılmasını istiyoruz. Dünyanın pek çok yerinde yaşanan olaylara tepki veren insan hakları savunucularının Doğu Türkistan söz konusu olduğunda sessiz kalmaktan vazgeçmesini ve dünyanın pek çok yerinde zulüm altında olan Türk toplulukları için de artık seslerini çıkarmalarını talep ediyoruz” ifadelerini kullnadı.
“BÜTÜN GÖNÜLDAŞLARIMIZ DOĞU TÜRKİSTAN’A DESTEK OLMALI”
Çin Devleti’nin Uygur Türklerinin haklarını teslim etmesi gerektiğini işaret eden Doyuran, “Doğu Türkistan’da ortaya çıkabilecek selefi, aşırıcı ve radikal hareketlerin en başta Uygur toplumuna zarar vermesinden, millî davanın meşruiyetine halel getirmesinden endişe ediyor ve hem Uygur sivil toplumunun hem de ilgili bütün kurum ve kuruluşlarının bu hususa gereken özeni göstermesine dikkati çekiyoruz. Türk milletini, sivil toplum kuruluşlarımızı ve bütün gönüldaşlarımızı, her platformda Doğu Türkistan davasına destek olmaya, Çin zulmünü kınamaya ve bunun gereği olan meşru her türlü eyleme katkıda bulunmaya davet ediyoruz” dedi.
“DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ TÜRK NÜFUSU YOK EDİLMEYE ÇALIŞILMAKTADIR”
Hüzün coğrafyası Doğu Türkistan’da Çin zulmünün her geçen gün daha da şiddetlendiğini dikkat çeken Doyuran, “Uzun zamandır esaret altında bağımsızlık mücadelesi vermekte olan Doğu Türkistan, İslamdan önce de İslamî devirde de Türk medeniyetinin en büyük merkezlerinden biri olmuş, pek çok alim ve devlet adamı yetiştirmiştir. 1949 yılında Çin tarafından işgal edilen ve o zamandan beri işgal altında bulunan Doğu Türkistan’daki soydaşlarımız Uygurlar ve diğer Türk soylu topluluklar Çin zulmü altında hayatta kalmaya çalışmaktadırlar. Asimilasyonun her metodu sistemli bir şekilde insanlık dışı şekillerde uygulanmakta, Doğu Türkistan’daki Türk nüfusu yok edilmeye çalışılmaktadır. İşgal sırasında yüzde 90 olan Müslüman Türk nüfusu bugün yüzde 40’lara doğru düşmektedir” diye konuştu.
2009’A DİKKAT ÇEKTİ
Doğu Türkistan’daki Türk varlığına yapılan saldırılardan birinin de 2009 yılının 5 Temmuz’unda gerçekleştiğini hatırlatan Doyuran sözlerine şu şekilde devam etti: “Çin kolluk kuvvetleri ve Çinlilerin Doğu Türkistan’daki zulmü protesto Uygurlara yaptıkları saldırı sonrasında çoğunluğu Uygur olmak üzere beş yüzün üzerinde insan hayatını kaybetmiştir. Binlerce kişi ise yaralanmıştır. Yaklaşık dört bin kişinin gözaltına alınmış olup bunların bir kısmından bugüne kadar hâlâ hiçbir haber alınamamıştır. Türk Ocakları olarak, öncelikle 5 Temmuz Urumçi Katliamında, son günlerde yaşanan katliamlarda ve dünden bugüne Çin işgalinde hayatlarını kaybetmiş olan bütün Uygur Türklerini rahmetle anıyor, yaşanan bu insanlık dışı muameleyi şiddetle kınıyoruz”
“10 UYGUR TÜRK’Ü DAHA ÇİN POLİSİNCE ÖLDÜRÜLDÜ”
Doğu Türkistan’da Uygurların dinî ve millî kimlikleri yok edilmeye çalışıldığını dile getiren Doyuran, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bu Ramazan ayında da yasaklar şiddetlenmiş ve Müslüman Uygur toplumu ciddi baskılara maruz kalmıştır. Ramazan ayının başlamasıyla Çin devleti Uygurlara oruç tutmayı, topluca teravih namazı kılmayı, Kur’an-ı Kerim bulundurmayı yasaklamış, öğrencilere zorla oruçlarını bozdurma, ibadet yapanları tutuklama gibi eylemlere girişmiştir. Bu olayların en kanlı örneklerinden birinde, 22 Haziran 2015 tarihinde 28 Uygur Türkü Çin polisince katledilmiştir. Son günlerde alınan bir başka habere göre de 10 Uygur Türk’ü daha Çin polisince öldürülmüştür. Bu yaşananlarla birlikte Uygur toplumunun da önde gelen pek çok bilim, sanat, siyaset insanı uluslararası kamuoyunun dikkatini Doğu Türkistan meselesine çekmek için yazdığı yazılar sebebiyle hapishanelerde sonu belli olmayan cezalara çarptırılmaktadır”

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.