AYDIN MÜFTÜLÜĞÜNDEN NİŞANLI GENÇLERE VE DÜNÜRLERE UYARI
AYDIN MÜFTÜLÜĞÜNDEN NİŞANLI GENÇLERE VE DÜNÜRLERE UYARI
Gerçek Gazetesi
Türk aile yapısının her geçen gün yok olduğu ülkemizde Aydın Müftülüğü yaptığı bir çalışma ile dünürleri ve evlenecek gençleri uyardı. Evlilik müessesinin en fazla dedikodu ve törenlerde yapılan aşırılıklar nedeniyle zarar gördüğünü belirleyen Aydın Müftülüğü konuyla ilgili hutbe hazırladı. Hutbede ele alınan konuların bayan vaizler tarafından da şehir merkezleri ve köylerde işleneceği belirtildi.
Her yıl binlerce kişin evlilik hayatına son verdiği Aydın"da bir o kadar kişinin de nişanlılık evresinde evlenemeden nişanlısından ayrıldığı veya aşırıya gidilen ekonomik nedenlerden dolayı da gençlerin evlenemediğini tespit eden Aydınlı imamlardan Olgun Işık, düğünlerin sade ve gösterişten uzak olması gerektiğini belirtti.
NİKAH DIŞI BÜTÜN
BERABERLİKLER
GAYRİ MEŞRUDUR
Hutbesinde, insanların arkadaşlık adı altında karşı cins ile gayri meşru yaşamaya başlamasının sakıncalarına da yer veren İmam Işık; İslâm, nikâh dışı bütün beraberlikleri gayrı meşru saymış, bir erkekle kadının ancak nikâh akdi yaptıktan sonra, birlikte olabileceğine hükmetmiştir. Nikâh, birbirleriyle evlenmeleri yasak olmayan erkekle kadının beraber hayat sürdürmek ve çocuk yetiştirmek için yaptıkları bir akittir/anlaşmadır. Neslin muhafazası İlahi dinlerin ortak hedeflerinden biridir. Bu sebeple Yüce dinimiz İslâm" da neslin korunmasını amaçlamış ve bunu sağlamak üzere evliliği nikâh şartına bağlamıştır dedi.
RESMİ NİKAHSIZ
DİNİ NİKAH OLMAZ
Araştırmalarında özellikle nişanlı gençlerin yaptırdığı resmi nikahsız dini nikaha da yer veren İmam Olgun Işık, Nikâh, mehir, nafaka yükümlülüğü, nesebin sabit olması, sıhrî hısımlığın doğması gibi eşlerin lehine ve aleyhine hukukî sonuçlar meydana getiren bir akittir. Bu sebeple evliliğin meşruiyetini sağlamak üzere nikahın şahitler huzurunda yapılması ve ilan edilmesi gerekir. Evlenmelerde yeni kurulan aileyi ilan etmek, onların neşe ve sevinçlerini belirtmek için düğün yapmak meşrudur. Düğünlerimiz sade ve gösterişten uzak, İslâmi ölçüler çerçevesinde olmalı, israf ve gösterişten kaçınmalıdır. Çünkü evlilik gibi ebedî bir hayat arkadaşlığının temeli geçici, dünyevî heveslerin ve bâtıl âdetlerin üzerine kurulmamalıdır. Nişanlılık döneminde resmi muamele yaptırılmadan dini nikâh kıyılması hukuki bir sonuç doğurmadığından anlaşmazlık durumlarında, telafisi zor mağduriyetlere sebep olmaktadır. Bu sebeple, nişanlılık süresi evlilik dönemi gibi anlaşılmamalı, nişanlı çiftler mahremiyet sınırlarını dikkate almalı, harama düşmemelidirler. Ayrıca, gelin ya da damat tarafı hakkında dedi-kodu yapma yanlışına düşmemeli, çiftlere kimin ne kadar takı taktığının hesabı yapılarak maddi çıkarcılık güdülmemelidir dedi.
(iha)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.