Aydın Eğitim-Bir-Sen, soruşturmalarda adil davranılmasını istedi
Aydın Eğitim-Bir-Sen, soruşturmalarda adil davranılmasını istedi
Eğitim-Bir-Sen Aydın 1 Nolu Şube Başkanı Tevfik Aksoy, “Açığa alma ve ihraç süreçlerinde adil davranılmalı, masumların zarar görmemesinin mücadelenin en hassas tarafı olduğu unutulmamalıdır” dedi.
15 Temmuz darbe girişimiyle milli iradeye yapılan saldırının milletin direnişi, güvenlik güçlerinin kahramanca mücadelesi başta olmak üzere millet iradesini savunan tüm sivil toplum örgütlerinin cansiperane duruşuyla akamete uğratıldığını belirten Tevfik Aksoy, “Darbe girişimi sonrası alınan olağanüstü hâl kararı ve başlatılan soruşturmalar çerçevesinde uygulamaya konulan ‘açığa alınma veya görevden uzaklaştırma’ tedbiri, suçluların ortaya çıkartılması, şüpheli ile masum arasında ayrım yapılabilmesi, ceza soruşturması ve idari incelemelerin sağlıklı yürütülebilmesi açısından yerinde ve gerekli bir işlemdir. Ancak kamu görevinden çıkarma gibi ağır hukuki sonucu olan bir işlemden evvel en azından bu kişilere masumiyetini ispatlama imkânı tanıyacak bir yolun tanınması gereklidir. Kamu görevinden çıkarılanlar arasında tek bir masumun dahi bulunmaması gerektiği hususu, en az FETÖ veya PKK mensuplarının ve destekçilerinin kamudan ihracı kadar önemli bir konudur. Biz her fırsatta terörün her türlüsüne karşı olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Milli değerlerimiz, insani hassasiyetlerimiz düzleminde ‘eğitim’ ve ‘terör’ faaliyeti asla bir arada olamaz. Eğitimci terör kelimesiyle cümle içinde dahi bir araya gelemez. Tam da bu sebeple eğitimden yana olduğumuz için eli kanlı, okul kundakçısı teröre de, darbe yardakçısı, kukla terörüne de karşıyız, sonuna kadar milli iradeden ve her hâlükârda eğitimden yanayız” diye konuştu.
Soruşturmalarda dikkatli ve hassas davranılması gerektiğinin altını çizen Aksoy, “Eğitim kurumlarının terörün ve cuntacıların eleman devşirdiği, öğrencilerimizin kirli emeller uğruna ava dönüştürüldüğü, üstelik bunun devletten maaş alanların eliyle yapıldığı yerlere dönüşmesini kabul etmemiz mümkün değildir. Asıl işlevi yüksek değerlerle donanmış bireyler yetiştirerek vatana, millete hizmet etmesi gereken eğitimin, gerçek mahiyetiyle uyuşmayacak amaçların aracısı kılınması, yükselmeye değil, çöküntüye, çatışmaya zemin hazırlar. Eğitimcinin gayesi insanımızı, özellikle de kendilerine en nezih, en masum, saf duygu ve itimatla emanet edilen genç nesilleri bilgiye, kaleme, kitaba, bilime götürmek olmalıdır. Çocuklarımıza bilgi yerine ideoloji yükleyen, ya eline silah veren ya da aklını işgal edip zekâsını mankurtlaştıran bu ülkenin geleceğine ihanet ediyor demektir. Çocuklarımıza barış yerine savaşı, birlik, kardeşlik yerine darbeciliğin hikmetlerini telkin eden, öğretmen değil, olsa olsa kadrolu teröristtir. Devleti ele geçirmeyi veya yıkmayı amaçlayan yatay, dikey, paralel yapılarla mücadelede hukuk dışına çıkmak, yeni darbe ve terör girişimlerine izin ve imkân vermek demektir. Devletin terörist yapı ve örgütlenmelerden temizlenmesi bütün bir milletin huzuru ve bir beka meselesidir. Ancak her şeye rağmen bu ayıklama sathi bir genellemeyle yapılmamalı, hukuk devletine yakışan bir titizlik elden bırakılmamalı; bir tek teröristin dahi öğretmen hüviyetini taşımasına müsaade edilmemeli ve bir tek eğitimcinin dahi haksız yere terörist muamelesi görmesine göz yumulmamalıdır. Bir teröristin veya hainin öğretmen muamelesi görmesi eğitim açısından ne kadar zül ise masum bir eğitimcinin terörist ya da hain muamelesi görmesi bir o kadar zulümdür. Adaletin terazisi, tarihin en hassas dengesini yakalamak, zerreyle miskali ayıracak derecede dikkatli olmak mecburiyetindedir” şeklinde konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.