ARTNİYETSİZ BAŞKAN

Her ortamda görüşümü net olarak belirtiyorum.

"Esnafın yanında ve sadece elini değil; yeri geliyor gövdesini taşın altına koyuyor. Sorumluluk almaktan zerre çekinmiyor. Esnaf için yaptığı açıklamalar sonrası yalnız kaldığı için sıkıntılar yaşıyor" diye hep yazdım.

 

Geçtiğimiz hafta da Söke’nin sorunlarının konuşulduğu ve çözüm yollarının arandığı toplantıda üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Organize ettiği toplantı taktire şayandı. Çünkü Söke Söke olalı ilk kez bu kadar farklı düşünceyi bir arada gördü.

Bu öyle basit bir iş değildir!

Bunun da mimarı Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi aynı zamanda da Söke Şoförler Odası Başkanı Refik Karataş’tır.

 

Söke sevdalısı bir ağabeyimiz ve her zaman Sökelilik bilinciyle hareket ediyor.

Bu bilinçle oda başkanlarını, sivil toplum örgütü başkanlarını, siyasi parti temsilcileri ve de biz basın mensuplarını bir araya getirdi.

Zor bir görev üstlenmişti ve toplantının gidişatıyla ilgili endişeleri vardı. Ayak üstü sohbetimizde endişesini bana iletti. Toplantının açılış konuşmasında da “bu toplantı dilerim ki, ilk ve son olmaz” diyerek herkesi saygı çerçevesinde hareket etmeye çağırdı.

 

Refik Karataş hakkındaki görüşlerim bu kadar net olduğu halde birilerinin aramızı açmaya yönelik yaklaşımları terbiyesizliktir.

Bir ağabeyimizin sayın Karataş’ı eleştiren yazısını bana mal etmeye çalışanlara Refik Başkan prim vermez. Söke sevdalısı Karataş’ın yüzüne başka, arkasından başka konuşacak bir insan değilim. Hele hele yazı yazdıracak bir kişi hiç değilim. Söyleyecek bir sözüm varsa da direkt kendisine söylerim.

 

Refik Karataş’ın organize ettiği toplantıyla ilgili olarak eleştirel bir yazı yazılmış ve o yazıdaki görüşler kişinin kendisini bağlar.

Kaldı ki, böyle bir yazıdan haberim 3 saat önce oldu.

Bir gazeteci arkadaşım söyledi ve yazıyı henüz okumadım da.

 

Toplantıdan bir gün sonra yazdığım yazı beni bağlar.

Gerek söz alarak gerekse bir gün sonra yazdığım yazımda toplantıyla ilgili olumlu görüşlerimi belirttim.

ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir’in Aydın’da basına verdiği yemekte de sonrasında yazdığım yazıda da Refik Karataş’ı ve Söke’deki oda başkanlarımızı, sivil toplum örgütü başkanlarımızı savundum.

Ne şekilde savunduğum Gerçek Gazetesindeki yazılarımda mevcuttur.

Buradan bir kere daha uzun uzadıya yazmama gerek yok.

 

Refik Karataş iyi niyetle bir misyon üstlenmiştir.

Söke’nin yarım kalmış ve başlanamamış aciliyet gerektiren sorunlarının çözümü için gönüllü olmuştur.

Bize de kendisine destek olmak düşer.

 

Daha önceki yazımda belirttiğim gibi, ilk toplantı olmasından kaynaklı iki üç eksiklik dikkatimi çekti. 

Toplantı gündeminin 14 maddeden oluşmasının hepimizi yorduğunu belirttim. Bir dahaki toplantıda gündem maddelerini sınırlı tutmamız gerektiğini yazdım.

Oluşturulan komisyonun üç kişi değil de 5 kişiye çıkarılmasını tavsiye ettim.

Özellikle de "Söke Genç İş İnsanları Derneğinden temsilci alınmalıydı" şeklindeki görüşümü saygı çerçevesinde dile getirdim.

Bunlar benim toplantıyla ilgili gördüğüm eksikliklerdi.

 

Güzel düşüncesini art niyetsiz bir şekilde hayata geçiren Refik Karataş’ın bu yolda en büyük destekçisiyim.

Aksi bir düşüncem olsaydı o toplantıya katılmazdım.

 

Söke’de bir ilke imza atılmıştır ve bunda aslan payı refik Karataş’ındır.

Toplantıya iştirak edenler de iyi niyeti gördükleri için mazeretsiz katılım sağlamışlardır.

Başta Refik Başkan olmak üzere emeği geçen tüm odaların, stk’ların ve siyasi partilerin temsilcileri kutluyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar