Adnan Bilek sen gerçekten hiçbir şeyi tam kavrayamamışsın ve anlayamamışsın. Defalarca bu sütunlarda sana seslendim, sorular sordum, olayları anlatmaya çalıştım ancak anlamamışsın.
Bir kez daha anlatayım.
CHP Genel Merkezi neden bu işlere karışmamış? Neden araya girmemiş? Neden müdahale etmemiş?
CHP Genel Merkezi Fatih Atay’ın Efeler Belediyesini yönetirken yaptığı yanlışların farkında. Fatih Atay da önceki dönem Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan'ın yaptığı gibi, "benim oğlum, akrabalarım, kardeşlerim başkan seçildiğimde Efeler Belediyesi’ne adımını dahi atmayacak. Brakın çalışmayı, adım dahi atmayacaklar" ifadelerini kullanmıştır.
Yerel seçimlere hazırlanırken bu sözleri mitinglerde söylemiş, parti toplantılarında anlatmış, kahve gezilerine üstüne basa basa tekrarlamış, özel sohbetlerde yakın çevresine bu sözleri vermişti.

Fatih Atay'ın belediye başkanlığı koltuğuna oturunca ilk işi erkek kardeşi Eralp Atay'a üç müdürlük birden bağlamak oldu. Parti tabanından ve vatandaşlardan gelen tepkiler üzerine iki müdürlüğü geri almak zorunda kaldı. Tepkiler üzerine kardeşini tek müdürlükte bıraktı. Bu tartışmalar sürerken oğlu Eymen Atay belediyenin koridorlarında görünmeye başladı ve belediyeden çıkmaz oldu. Sürekli belediyede boy göstermeye başladı.
Sevgili Adnan Bilek!
Efeler halkının gördüğünü CHP Genel Merkezi görmüyor mu sanıyorsun?
İşte sebep bu.
Bu etik olmayan hareket ve davranışlardan dolayı CHP Genel Merkezi ve Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu Efeler Belediyesi’nden elini ayağını çekti.
Belediyeler belediye başkanlarının babaların şirketi değildir. Başkan çocuklarının, kardeşlerinin, akrabalarının, eşinin belediyede ne işi var? Birinci dereceden akrabaların belediyelerde ne işleri var?
Bütün belediye başkanları için söylüyorum, sadece Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay için söylemiyorum sayın Adnan Bilek.
Fatih Atay'ın akrabalarının ve birinci dereceden yakınlarının belediyede olmalarını onaylıyor musun?
CHP Genel Merkezi'nin bu işleri onaylamadığı kesin!
Sürekli hatırlatıyorum ve bir kez daha hatırlatmamda fayda görüyorum. Hiçbir siyasi parti ayrımı yapmadan ve tüm belediye başkanları için söylüyorum. Belediye başkanı olmadan önceki yaşantılarıyla, belediye başkanı olduktan sonraki yaşantıları arasında dağlar kadar fark olan siyasiler var. Yüzde yüz farklı yaşam sürenler var.
Bu kişilere bir kez daha soruyorum!
Bu değirmenin kaynağı nereden?
Devlete kaç para vergi veriyorsunuz?
Daha önce tatillerinizi pansiyonlarda yaparken şimdi yedi yıldızlı otellerde yapıyorsunuz. Özel kiralanmış tekneler nasıl oluyor?
Kredi kartı kullanmayıp, nakit ödemelerin sebebi nedir?
Bu değirmenin suyu nereden geliyor?
Haydi açıkla bakalım...