ALTUNGÜN: DEDİKODU ÜRETİP, İFTİRA ATMAYIN, HİZMET ÜRETİN
Altungün: "Net bir şekilde belirtmek isterim ki, içine çekilmeye çalışıldığımız bu 'kayıkçı kavgasının' bir tarafı olmayacağız." dedi.
Gerçek Gazetesi
Kuşadası eski Belediye Başkanı M. Esat Altungün, son yerel ve bölgesel gazeteler ve internet sitelerinden bazı kesimler tarafından üretilen haberlerin gerçekleri yansıtmadığını belirterek, bu iddiaları yayanlarla ilgili çok sert açıklamalar yaptı. Hem genel hem de yerelde iktidarda olanların Kuşadası’na hizmet etmek yerine mahalle dedikodusu kasıtlı iftiralar attıklarını vurgulayan Altungün, bu iftiralarla ilgili gerekli hukuki işlemlerin yapıldığını belirterek, “İftiralarının bedeli mahkemede ödeyecekler. İktidardaki başarısızlıklarına kılıf arayanlar, hizmet etmek yerine dedikodu üretip, iftira atıyor. Bizi kayıkçı kavgasının içine çekmeye çalışıyorlar. Ama hem benim hem de tüm Kuşadası’nın beklentisi, dedikodu ve iftira atmayı bırakıp, Kuşadası’na hizmet üretmeleri “ dedi.
Kuşadası eski Belediye Başkanı M. Esat Altungün’ün yazılı olarak yaptığı açıklamanın tamamı şöyle: “30 Mart yerel seçimlerinin ardından geçen dönemki CHP’li belediye ile hesaplaşmayı kendilerine hedef seçen bazı kişilerin, seçimlerin hemen ardından başlattıkları karalama kampanyasının, son günlerde yeniden ısıtılarak, aynı çirkinlikle ve seviyesizlikle sürdürülmesi nedeniyle değerli hemşerilerimi ve kamuoyunu bir kez daha bilgilendirme gereği oluşmuştur.
Ağustos ayının son haftasında Kuşadası Belediyesi’nin resmi görevlileri kanalıyla sosyal medya ve yerel basına servis edilen Başkanlık dönemimle ilgili iş, işlem ve alımların, gayri hukuki bir niyet ve şekille yapıldığı yolundaki çirkin, haksız, gerçekdışı iddialar ve sözde belgeler tamamen uydurma, yalan ve hayal ürünüdür. Tarafımızdan Ağustos ayında mahkemeye taşınan ve suç duyurusunda bulunulan bu karalama kampanyasının aylar sonra AKP ilçe yönetimi ve AKP’li yandaş yerel ve bölgesel yayın organları tarafından sanki yeniymiş gibi ısıtılarak, siyasi çıkar sağlamaya çalışması ve yeni bir iftira kampanyası başlatılması da oldukça manidardır.
Ayrıca, bu mesnetsiz iddiaların malesef CHP’li Kuşadası Belediyesinin bazı görevlileri ve yöneticileri tarafından AKP Kuşadası ilçe yönetimi ve yandaşları ile paylaşılması Kuşadası siyasetinin geldiği seviyesiz ve çirkin ilişkileri de gözler önüne sermeye yetmektedir. Çarpıtılarak, uydurma belgelerle AKP yanlısı gazetelerde iftira dolu haberler yayınlanmakta, bu gazeteler Kuşadası sokaklarında AKP ile yakın ilişkisi olanlar tarafından dağıtılmakta, sonrasında ayakkabı kutusu mucitlerinin Kuşadası’ndaki resmi temsilcileri tarafından sözde basın açıklamaları yapılmakta, bir anlamda Kuşadası Belediyesi’nin bazı resmi görevlileri ile AKP’liler arasındaki çarpık ilişkiler tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmaktadır.
Kuşadası’nda Partimizin 30 Mart 2014 yerel seçimlerindeki adaylık sürecine hangi şartlarla geldiği ve O süreçte 35 yıldır mensubu bulunmaktan gurur duyduğum Partimizin seçimlere birlik ve beraberlik içerisinde girmesi amacıyla yaptığım toplantı ve birleştirici açıklamalarım hemşerilerimiz ve kamuoyunun hatırındadır. Gelinen süreçte, Türkiye'de adaletin ayaklar altına alındığı bir dönemde yılda ortalama 70, toplamda 300’ün üzerinde müfettişin gelip en ince ayrıntısına kadar incelediği ve denetlediği dönemimiz belediyesinin normal ve hukuki yollardan yapılmış iş, işlem ve faturalarını sanki içinde bir hukuksuzluk varmış gibi çarpıtarak yayınlanmaya çalışılması, servis edilmesi hiçbir ahlak ve vicdanla bağdaşmamaktadır. Belediye arşivlerinden alınan herhangi bir faturayı kullanarak, servis yaparak, kesip biçip sosyal medyada paylaşarak, dedikodu üreterek dönemimizle ilgili olumsuz algı yaratmaya çalışan hem CHP’li Kuşadası Belediyesi’nin resmi görevlileri hem de bunları incelemeden tamamen yalanlarla dolu açıklama yapan AKP ilçe yönetimiyle ilgili gerekli tüm hukuki girişimler yapılmıştır. Çok değerli hemşerilerimizin ve Kuşadası halkının bilmesini isterim ki, daha önce sosyal medya ve yerel basın üzerinden son olarak da AKP yanlısı yerel ve bölgesel gazeteler üzerinden yapılan açıklamalar ve haberler son derece çirkin, yakışıksızdır. Bu gerçekle alakası olmayan, hakarete varan iddialarla dönemimiz üzerinde şaibe yaratıp, kendi başarısızlıklarını örtbas etmek adına girişilen bu karalama kampanyasını siyaset, ahlak ve mantık açısından doğru bulmuyoruz.
Net bir şekilde belirtmek isterim ki içine çekilmeye çalışıldığımız bu 'kayıkçı kavgasının' bir tarafı olmayacağız. Çünkü yaratılmaya çalışılan ve bizi de bir tarafı olarak görmek istedikleri kayıkçı kavgasının Kuşadası halkına, esnafına, turizmcisine, sakinlerine ve Kuşadası’nın geleceğine bir katkı sağlamadığı gibi, temsil ettiğim partim CHP’ye de büyük zarar verdiğini daha önceki açıklamalarımda ifade etmiştim. Gelinen noktada, CHP’li Kuşadası Belediyesi’ndeki bazı resmi görevlilerinin AKP ilçe yöneticilerine haksız şekilde malzeme taşımasının yarattığı durum, bu düşüncelerimiz de ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha ortaya koymuştur. Bir kez daha belirtmek istiyorum; 5 yıllık görev süremizle ilgili verilemeyecek hiçbir hesabımız yoktur ve alnımız açıktır. Bunun aksini düşünen tüm yetkili ve ilgililerin iddiaları incelettirilmeleri ve hukuksuz bir durum olduğuna inanıyorlar ise Cumhuriyet Savcılığına başvurarak gereğini yapmaları ve ivedilikle bu karalama kampanyasına ve kayıkçı kavgasına son vermeleri gerektiğini de vurgulamama rağmen, amaçları sadece karalama olanlar, bu kez yanlarına AKP ilçe yönetimini de alarak, bu çirkin iftiralarını sürdürmeye devam etmektedir.
Daha önce yaptığım açıklamada partimin iç huzur ve disiplinin sağlanması ve daha fazla yıpratılmaması amacıyla Sayın CHP ilçe Başkanımı, Sayın il başkanımı ve Sayın milletvekillerimizi göreve davet etmiştim. Şimdi buna AKP ilçe yönetimi de davet ediyorum. Ayakkabı kutularını görmezden gelenleri ve 17 Aralık ve 25 Aralık skandallarını bir çırpıda unutanları Kuşadası’ndaki uydurma ve hayal ürünü dedikodulara itibar etmelerini hayretle karşılıyorum. Çünkü, Sorumlu bir yönetici veya siyasetçi mahalle dedikodusu üretmez. Kuşadası halkı ve Kuşadası şehri kayıkçı kavgaları ve gereksiz polemikler değil, hizmet ve yatırım beklemektedir. Ana görevi halka hizmet etmek olan iktidarların kolkola bir şekilde Kuşadası’na hizmet etmek yerine, yarın önlerindeki en büyük siyasi rakibi nasıl sindirmeye çalışırız, nasıl çamur atıp, karalarız bunun hesabına düşmüşlerdir. Bir an önce bu enkaz edebiyatı ve karalama kampanyalarının son vererek, ilgililerin enerjilerini asli görevleri olan Kuşadası halkına hizmet yönünde harcamaları Tüm Kuşadalılar gibi benim de bir hemşehri olarak en büyük umudum ve beklentimdir “ dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.