AK PARTİ TEŞKİLATINA NE OLDU?
İktidar partisi teşkilatının kapısına kilit vurmak, ne anlama geliyor? İl yönetimi bazen kapısını açıp, içeride birşeyler konuşuyorlar, sonra kapıyı kapatıp yine Aydına dönüyorlar.
Çok partili düzene geçeli 67 yıl oldu. Ve Söke böyle bir kaosu ilk kez yaşadı. Bugüne kadar parti genel merkezleri ve Aydının görevden aldığı yönetimler oldu. Ama kapısına kilit vurulan siyasi teşkilata hiç rastlanmadı.
Bu nasıl bir siyasi anlayıştır ki, insan anlamakta zorluk çekiyor. Önceki gün söyleşi yaptığım AK Parti eski İlçe Başkan Yardımcısı Mehmet Koyuncunun görüşlerine katılmamak elde değil. Koyuncu, olayı ilin bir komplosu olarak görüyor. Yani il yönetimi, yerel seçimlerde Aydında kaybedeceğini, Sökenin ise kazanacağını biliyor. Bu nedenle Söke İlçe Teşkilatını görevden alıyorlar. İlde Özlem Çerçioğlu almış başını gitmiş, seçimlerde kazanma şansının çok yüksek olduğu biliniyor.
İl yönetimi şu sıralarda teşkilatı kongreye götürecek bir başkan arıyor. Yalnız gördüğüm kadarıyla görevi üstlenen yok. Çünkü hiç kimse arkadan yönetilecek bir teşkilatta yönetici olmak istemiyor. 10 yıldır teşkilatta görev alanların durumu malum. Bu süre içinde en fazla 3-4 yönetim değişikliği normalken, Namık Yıldırım ve ekibi 10. sırada yer alıyor. Yani anlayacağınız ortalama her yıla bir yönetim düşüyor. Bu koşullarda böyle bir teşkilattan ne Sökeye, ne de bağlı bulunduğu partiye bir hayır gelmez. Çünkü hep görevden alınma korkusu ile yaşamışlar. Ama yönetimin görevden alınması birçok sorunu da beraberinde getirdi.
Mesela Namık Yıldırım yönetimi döneminde teşkilatta birçok belediye başkan adayının adından söz ediliyordu. Esasında bu gelişme teşkilatın yerel seçimlere hazırlanma çalışmasıydı. Adayların ortaya çıkmasında Namık Yıldırımın da payı vardı. Ama yönetim görevden alınınca hepsinin hevesi kursaklarında kaldı. Son günlerde hiç birinin sesi soluğu çıkmıyor. Mesela AK Parti İlçe Başkan Yardımcısı ve Şehircilik Uzmanı Şule Tuntaş, uzun süredir Belediye Başkan Adaylığına hazırlanıyordu. Yönetim görevden alındıktan sonra şu anki durumunu bilen var mı? Hâlâ aday mı? Yoksa birileri onun önünü kesmek için elinden gelen gayreti gösteriyor mu?
Kim bu teşkilatı arka planda yönetmeyi gelenek haline getirenler?
Sahi kim bu engelciler?
Açık açık ortaya çıkıp:
Bu parti bizimdir diyemiyorlar. Çünkü böyle bir ifade demokratik temayüllere uymaz. Ama onlar yine sessiz sedasız arka planda kendi geleceklerini idame ettirmenin yollarını arıyorlar. Rakip gördükleri yönetimleri, ilk önce pasifize edip, sonra görevden alıyorlar.
SÜLEYMAN TOYRAN
NEDEN GÖREV ALMIYOR?
Süleyman Toyran, 6-7 yıldan beri AK Partiden Belediye Başkan Adayı olmak istiyor. Ancak nedense bunu bir türlü başaramıyor. Neden başaramıyor? Çünkü Belediye Başkan Adaylığının çok zor bir iş olduğunu biliyor. Bu zor süreci, 2009 Yerel Seçimlerinde AK Parti saflarına katılan Belediye Başkanı İbrahim Adalı bile aşamadı. Yerel seçimlerde aday olabilseydi, seçilme şansı çok yüksekti. Fakat olmadı. Çünkü AK Parti güç dengeleri başkasının elindeydi. O günkü anlayışla bugünkü anlayış arasında bir fark yok. Çünkü hiçbir şey değişmedi. Bu grubun parti genel merkezi ile arası çok iyi. Çok zaman yönetici konumunda olmasalar bile teşkilatı arka planda yönetmeyi başardılar. Çünkü genel merkeze göre, onlar partinin çekirdek kadrosudur. Bu yüzden 10 yıldır teşkilatın herşeyi onlardan sorulur. İzlenen bu yanlış politika üzerinden AK Parti Teşkilatı Sökeli ile bütünleşemedi ve sonuçta başarılı olamadı.
Ancak Namık Yıldırımı arkadan yönetmeyi pek başaramadılar. İşime karıştırmam deyip zaman zaman onlara restini çekti. Kendi politikasını yürüttü. Başı onun için ağrıdı. Bu yüzden AK Parti son aylarda kabuğuna çekilen bir teşkilat görüntüsü verdi. Ve bu yönetim Sökeye hemen hemen hiçbir hizmet getiremedi. Böyle bir depolitizasyon, Sökenin siyasi hayatında ilk kez yaşanıyor. Oysa AK Parti Teşkilatı Sökede hükümetin temsilcisi sayılır. Eğer bu görevi hakki ile yapamıyorlarsa, onlara söyleyecek çok sözümüz olur. Mevcut yönetimin baskı yüzünden kabuğuna çekilmek zorunda kaldığı söyleniyor. Teşkilatın bu içine kapanıklılığı politika üretememesine neden olduğu biliniyor. İlçe bürokrasisi ile de hemen hemen hiç iletişim kuramadılar.
Neyse, Söke halkı, AK Parti Teşkilatının bir an önce siyasi faaliyetine başlamasını istiyor. Çünkü faaliyetini durduran herhangi bir muhalefet parti teşkilatı değil, Sökede iktidarı temsil eden AK Parti Yönetimi!
Güçlü, sorunsuz ve parti içi demokrasisini tesis eden siyasi partiler, demokrasinin en büyük teminatıdır.