AKKOYUN SİYASAL İLETİŞİMDE KAMU DİPLOMASİSİNİ DEĞERLENDİRDİ
İdare odaklı siyasi süreçlerin iletişim bilimleriyle ele alınışı, siyasal iletişimidisiplinlerarası konuma getirmekte, akademik katkı sağlamaktadır. Devletlerin teşekkülünden beri müzakerelerde kazanım düşüncesi “diplomasi” olarak kaydedilmiştir.
. XXI. yüzyılın, III.
Binyılın güncel kavramı “Kamu Diplomasisi” bir ülkenin stratejik gücünü meydana getirdiği
gibi sahibi bulunduğu değerlerin dışarıya etkin bir halde anlatılabilmesi esasına
dayanmaktadır. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Söke İşletme Fakültesi Dekanı, Adnan
Menderes Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü, İletişim Fakültesi Radyo Televizyon
Sinema Bölümü Sinema Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Turan Akkoyun “Siyasal İletişim
Kapsamında Kamu Diplomasisi” başlıklı bölümüyle Litera-Türk yayınları arasında M. Özgür
Seçim ve Dilan Çiftçi’nin editörlüğünde yayınlanan Siyasal İletişimciler Diyor ki isimli
kitapta bu konuyu değerlendirdi.
Geleneksel diplomasi yöntemlerinden ayrılan, ancak birikimlerini dikkate alan Kamu
Diplomasisi bilim, sanat, spor, kültür, eğitim gibi hususları değerlendirerek ülkeyi bir çekim
merkezi haline dönüştürebilmektedirler. İlgili hususun doğal akışı içinde bir taraftan coğrafya,
bir taraftan insan kitlesi, bir taraftan da kültürü ifade eden Türk Dünyası doğal bir zemin
oluşturmaktadır.
Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi bağımsız devletler yanında Altay Cumhuriyeti, Başkurdistan
Cumhuriyeti, Çuvaşistan Cumhuriyeti, Dağıstan Cumhuriyeti, Gagavuz Cumhuriyeti, Hakas
Cumhuriyeti, Kabardey-Balkar Cumhuriyeti, Kırım Cumhuriyeti, Saha Cumhuriyeti,
Tataristan Cumhuriyeti, Tuva Cumhuriyeti, Karakalpak Cumhuriyeti, Nahcıvan Cumhuriyeti
gibi özerk cumhuriyetlerinde ve dünyaya dağılmış üç yüz milyonu aşan, “birbirine bağlanan
değerlere” sahip, ekseriyeti Sovyetlerin dağılması sonrası bağımsızlaşan-özerkleşen devasa
bir kitleyi ifade etmektedir.
Düzenli periyotlarla gerçekleştirilen faaliyetler, bilhassa ulaşım, konaklama, mahallî
ürün pazarlaması, medya, iç ve dış turizm alanlarındaki hareketlilik ile ekonomik canlılık
meydana getirmektedir. Türkiye’nin stratejik konumu, coğrafyası, tabii potansiyeli yurtdışı
katılımlı etkinliklerde rağbeti artırmaktadır.
Türk Dünyası çerçevesinde araştırma konusu “dilde, fikirde, işte birlik” şiarıyla
şekillendiren Gaspralı İsmail Bey’in öncülüğünde denenmiştir. “İletişim kurmak, ilişki
geliştirmek, uzun süreli iletişim köprüleri kurmayı” görev telakki eden ve iş sayan Kamu
Diplomasisi; dar ya da geniş anlamlarda bireyselden, bölgeselden, ulusaldan beslenip
değerlerini global dünyaya aktarırken Türklüğün ve Türkiye Cumhuriyeti’nin millî
menfaatleri doğrultusunda bir kamuoyu oluşturma politikasıdır. Toplumlararası etkileşimin de
kapılarını aralamakta ekonomik, siyasi, kültürel işbirliği ve birlikteliklere basamak teşkil
etmektedir.
Bölgesinde, kıtasında ve dünyada güçlenen ve durumunu daha da kuvvetlendirme
politikası takip eden Türkiye’nin “cazibe merkezi olma iddiasını sürdürebilmesi için
uluslararasılaşma bir Kamu Politikası olarak ele alınmalı ve Türkiye’ye özgü bir model
geliştirilmelidir. Üniversitelerin bu yönde girişimler yaparak potansiyellerini kullanmaları
devletin koordinasyonuyla desteklenmelidir. Yükseköğretimin diplomatik boyutunu
güçlendirecek yaklaşımlar yaşama geçirilmelidir.” Çok yönlülük arz eden konu, bütün bilim
dallarıyla yakından ilgilidir.
Bölgesel ve küresel denklemlerde yer alabilmenin yolu Kamu Diplomasisidir. “Bilim
ve teknoloji; insanların güvenliği ve refahını artırmak için çalışır, insanların merkezinde
olduğu problemleri çözer.” Zorlu bir yoldan ilerlemek durumda olan bilim, araştırma
konusunun temel unsurudur.
“Sahada olmak ve sahadan yol almak ilkesince” Cumhurbaşkanlığı İletişim
Başkanlığı tarafından hayata geçirilen “Kamu Diplomasi Koordinasyon Kurulu” 26 Şubat
2020 tarihinde ilk toplantısını yaptı.
Vurgulandığı üzere Kamu Diplomasisi, bir ülkenin stratejik gücünü meydana
getirdiği gibi sahibi bulunduğu değerleri dışarıya anlatılabilmesi temeline dayanmaktadır.
Kısacası yabancı kamuoyunu etkileme, karşı taraftan uzaklaştırma, mümkünse kazanmaya
yönelik faaliyetlerin tamamını kapsamaktadır.
İletişim ve kültür insanla ilgili olan her şeyi ifade etmektedir. Toplumların acı
tecrübeler pahasına eriştikleri bugünde; Kamu Diplomasisi olmaksızın hem dönemi, hem
bölgeyi, hem de dünyayı anlayabilmek mümkün değildir. Anlatabilmenin yolu da
anlayabilmekten geçmektedir. Toplumlararasında mevcut kültürel bağlar ile yakınlığı, global
kavramlarla bütünleştirebilme çabası araştırma konusu çalışma alanında yer almaktadır.
Dünyadaki güç parçalanmaları ile değişimleri, uluslararası sistemde algı yönetiminde
farklılaşmaya neden olmaktadır. Bu çerçevede “algı yönetimi, doğru bilginin ivedi şekilde
uluslararası alana taşınması, yalan haber ve dezenformasyonla mücadele edilmesi noktasında
vazgeçilmez bir mücadele alanı oluyor.”
Köklü ilişkiler inşa etmeyi amaçlayan, hükümetlerin iletişim politikalarını işlevsel
kılan, dış politikayı geleneksel yapıdan uzaklaştıran, düşüncelerin sınırlarda atlatan, yanlış
bilgi kaynaklarını ayan eden Kamu Diplomasisi her şeyden evvel kültürel değerlerin
farkındalığı, muhafazası, yeni kuşaklar tarafından sahiplenilmesi hususlarında bilimsel,
sanatsal faaliyetlerle güncellenmesi hususu hedefin gerçekleşebilme ihtimalini yükseltecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.