Geçtiğimiz hafta başında Kaymakam Celil Ateşoğlu başkanlığında yapılan bir toplantıyla ilçemiz merkezi, belde ve köylerinde ağaçlandırma seferberliği resmen başlatıldı. Şimdi belediyelerin ilgili birimleriyle köy muhtarlarımız kendilerinin sorumluluk alanlarında bulunan öncelikle maliye arazilerini, bu arazilere dikilecek ağaç türlerini belirleyip projelerini hazırlayarak Kaymakamlık Makamı'na bildirecekler.

Böyle bir kampanya önemli, kağıt üzerinde kalmaması için hepimize çeşitli görevler düşüyor. Yarın ağaç olup meyve verecek fidanları dikmek kadar koruyup, bakmak ve yaşatmak ta önemli…

Bu durumu bilen sayın Valimiz Mustafa Malay, ağaçların korunabilmesi, vatandaşa veya köy tüzel kişiliğine, belediyelere gelir sağlayabilmesi açısından öncelikle meyve veren, meyvesi ticari olarak kullanılabilen ağaç türlerinin tercih edilmesini Aydın'da il genelinde yapılan bir ağaçlandırma kampanyası toplantısında özellikle belirtmiş. Şimdi iş projelerin hazırlanması aşamasına geldi.

Kaymakam Ateşoğlu, özellikle fıstık çamı ve zeytin fidesi dikimi tavsiyelerinde bulundu. Bilindiği gibi, son yıllarda ödenen destekleme primleriyle zeytin üretimi son beş yıl içinde ilçemiz köylerinde bir hayli hızlandı. Özellikle Özbaşı köyünde bu açık açık görülüyor. Muhtar Alim Özev, girişimciliğiyle, dağı-taşı zeytin fidanlarınla donattığı gibi bunların çoğunu da sulanabilir hale getirdi. Üç yıl kadar önce diktiği fidanların ilk meyvesini bu yıl aldıklarını, yağ oranının da 3 kg.da 1 kg. olduğunu söylüyor. Özbaşı'nda ağaçlandırılan alanların büyük kısmı, maliye arazisi olsa da şahısların kontrolünde olduğu için bakımı iyi yapılıyor. Beş yıl sonra sadece Özbaşı köyünün ekonomisine değil, Söke ekonomisine de büyük getiriler sağlayacağına inanıyorum.

Dağ köylerimize bakacak olursak, öncelikle Çavdar'da fıstık çamı başlı başına bir geçim kapısı ancak ağaçların yeteri kadar bakılıp korunabildiğini söylememiz mümkün değil. her şeye rağmen yeni fıstık çamı fidanları da dikilmeli, bakılıp korunmalı . Ancak bu iki ağaç türüyle sınırlı kalmamalı. Bence badem ve ceviz türleri de düşünülmeli. Örneğin bodur ceviz, 2-3 yaşında meyve vermeye başlıyor. İç ve dış piyasada her zaman pazarı var, hem de çok iyi fiyatlara. Bu nedenle başlatılan ağaçlandırma kampanyasında toprak yapısı uygun olan alanlara 40-50 dekarlık örnek ceviz ve badem fidanları da dikilmeli. Hatta bölgemizde yetişebilirliği kanıtlanmış fındık türlerine de küçük örnek bahçelerde yer ayırabiliriz. Ağaç türlerinde de yeni ürünlere yönelmemiz bize ne kaybettirir?

Bugün bir kilo iç badem en az 30 YTL. Kaliteli bir iç ceviz de aynı fiyata. Bu tür ürünler hem üreticimize, hem de ilçe ekonomisine iyi para kazandırır diye düşünüyorum…

Ağaç dikimi öncelikle çevremiz için çok önemli ancak dikilecek ağaçların ekonomik getirisini de iyi hesaplayıp ona göre ürün seçimi yapmalıyız…

Kampanyanın başarıya ulaşması, dikilecek fidanlara insanların sahiplendirilmesi ile mümkün olacağı düşüncesiyle başarıya ulaşmasını diliyorum…