ADD AYDIN ŞUBESİ 29 EKİM BASIN AÇIKLAMASI
ADD AYDIN ŞUBESİ 29 EKİM BASIN AÇIKLAMASI
Türkiye bugün dinsel ve etnik sömürünün terör ve kargaşa ile dayatılan tehlikeleriyle boğuşuyor. Her alanda yaşanan kirlenme laik hukuk devletini ve cumhuriyetin tüm kurum ve kuruluşlarını sarıp sarmalamaktadır. Atatürk’e ve Cumhuriyet’e muhalif olanlar bu başarısızlığı onu ve eserini yıkmanın bir bahanesi olarak kullanıyorlar. Cumhuriyetimiz, 1950’li yıllardan sonra bir kez daha ihanet çemberi ile kuşatılmış durumdadır. İçi boşaltılan kavramlar, ilkelerini hiçe sayan uygulamalar, siyasal yalanlar ve ihanetler günlük yaşamımızın ayrılmaz birer parçası haline getirilmiştir.
Gün Cumhuriyeti kutlama değil yeniden kurma kurum ve kuruluşlarını sahiplenme kuruluş felsefesiyle yeniden hayata geçirme günüdür. Kaçak Aksaraylardan kurtulup Çankaya köşküne çıkma günüdür.
Bugün cumhuriyetimiz sorgulanmakta, vatanımızı kurtaran, ülkemizi kuran Atatürk ve devrim önderleri eleştirilmekte, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen anayasa maddeleri değiştirilmek istenmekte, Türküm demek ve andımızı okumak ırkçılık olarak algılanmaktadır. Türk bayrağını taşımanın suç olduğu, devletimizi simgeleyen “TC” harflerinin kaldırıldığı, Türk’üm demenin kışkırtma sayıldığı, cumhuriyet ve devrim düşmanlarının aklandığı ve büyük önderimiz Atatürk’ün aşağılandığı günler yaşamaktayız. Cumhuriyetin temel nitelikleri sorgulanır hale gelmiş, ulusal bayramlar değersizleştirilip kaldırılma noktasına getirilmiştir. Giderek daha derinden hissedilen buhran ve kargaşa nedeniyle devlete nizam veren bütün ölçü ve ayarlar kaçmış, siyasetin, güvenliğin, ekonominin, yönetimin bütün çivileri yerinden oynamıştır. Milletimiz yorulmuş, devletimiz hırpalanmış, kurumlarımız yıpranmış, kardeşliğimiz tartışmalı hale getirilmiş, inançlarımız istismara uğrayarak siyasete kurban edilmiştir. Cumhuriyetin 91 yılında Türkiye fotoğrafı Karşı devrimin unsurları bölücüler ve gericiler için eğlenceli bir hal almıştır. Sevr koşullarının emperyalizm ve işbirlikçilerince Türk Ulusuna dayatılmaya çalışıldığı bir süreçten geçmekteyiz. Tüm komşularıyla sorunlar yaşayan ulusumuz, Cumhuriyetimizin ve devletimizin temel ilkesi olan ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’ ilkesini hiçe sayarak, komşularımızın iç işlerine karışmayı ya da karışanlarla işbirliği içinde olmayı kendine iş edinen bir gerici bir hükümet tarafından yönetilmektedir. Ulusal bilincin yerine ümmetçiliğin, yurtseverlik yerine ihanetin, onurun yerine satılmışlığın, hukukun yerine adaletsizliğin, emeğin yerine sömürünün, demokrasi ve özgürlüklerin yerini baskının egemen kılınması çabaları giderek hız kazanmaktadır. Bugün küresel sermaye ve küresel siyasetin projesi olan BOP ve GOP ile baskı ve kıskaç altına alınan bölgemizde hedef ulus devletlerdir. Bu nedenle ulus devletin varlığı ulus devletin güçlendirilmesi dünden daha büyük önem kazanmıştır. Önümüzde iki seçenek duruyor ya bölgemizde hazırlanan projelerin önünde diz çöküp teslim olacağız ya da direnip mücadele edeceğiz.
Biz sizi tanıyoruz. Mütareke döneminin Damat Ferit’i, Sultan Vahdettin’isiniz siz. Kuva-yı milliyecileri hain ilan eden Dürrizadelerisiniz, Emperyalist işgalcileri, işbirlikçileri, Şeyh Sait, Derviş Mehmet’in karanlık yüzü oldunuz. Biz Hasan Tahsindik, Mahmut Esat Bozkurt, Hasan Ali Yücel, Mustafa Necati, Mustafa Kemal dik çağdaşlığın, bağımsızlığın, aydınlığın, aydınlanmanın yüzü olduk. Siz Amerikalılarla ülkeyi batırmanın hesabını yapıyordunuz, Biz Amerikan askerini denize dökmüştük Dolma Bahçe de hepimiz Deniz Gezmiştik. Siz Kenan Evren oldunuz, Turgut Özal Oldunuz sonunda Tayyip Erdoğan kılığında çıktınız karşımıza Hep gericiydiniz, Hep Amerikancı, Hep halkın milletin düşmanı. Tıpkı gezide Taksim de olduğu gibi Siz var olduğunuz sürece biz hep Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük olarak karşınıza çıkacağız. Karanlığı savunanlar varsa aydınlık için mum yakanlarda, ateş yakanlarda olacaktır. Halka zulmediliyorsa, onun hakkını savunanlarda olacaktır.
ADD 1989 yılında Muammer Aksoy ve arkadaşları tarafından tam da bugünler görüldüğü için kurulmuştur. Biz Atatürk’ün Anadolu’da Bağımsızlık Savaşı başlatması ve Cumhuriyetin kuruluşu ile devam eden devrimci geleneğin temsilcileriyiz. Atatürk’ü, Cumhuriyeti, Cumhuriyet idealini, değerlerini canlı tutmak, yaşatmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu devrimci gelenek Atatürk’ün şahsında sembolleşmiştir. Atatürkçü Düşüncenin bireyleri olarak Atatürk’ün başlattığı devrimci mücadeleyle oluşan ve onun ölümünden sonra da sekteye uğrasa, uğratılmış olsa da devam eden ilerleme ve aydınlanma düşüncesini benimsiyoruz.
Biz saray sofralarında Türkiye’nin sorunlarının çözülebileceğine inanmıyoruz. Biz özgürlük istiyoruz, eşitlik istiyoruz, adalet istiyoruz, Bugün akla yönelmiş bir saldırı karşısında direniyoruz. Parayla satın alınmayı, copla sopayla korkutulmayı, karanlık yalanlara kafa sallayıp, yalana kendini inandırmayı içine sindiremeyenlerin, aklını vicdanını satmayanların yanında olacak ADD olarak sonuna kadar Direneceğiz. Bu nedenle inadına Cumhuriyetçi olacağız. İnadına Ulusalcı olacağız. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki ADD olarak daha gür sesle ay yıldızlı bayrak, daha gür sesle İstiklal Marşı, daha gür sesle andımız, daha gür sesle Gençliğe hitabe, daha gür sesle Bursa nutku, daha gür sesle kuva-yı milliye, daha gür sesle OLMASAYDIN OLMAZDIK diyeceğiz. Avazımız çıktığı kadar ATATÜRK, sonuna kadar ATATÜRÇÜ DÜŞÜNCE diyeceğiz. ADD Atatürkçü düşünceyi benimseyen ve uygulayan her siyasi düşüncenin destekçisi olacaktır. Atatürkçü düşünceye karşı olan ya da takıyye içinde olan tüm siyasi anlayışlarında dim dik tavizsiz karşılarında yer alacaktır. ADD bayrağımızın yakılmasına göz yummayacak, Askerine kurşun sıkılmasına sessiz kalmayacak, Atasından emanet aldığı bu ülkeyi böldürmeyecek, vatanı sattırmayacaktır.
Söz veriyor ve ant içiyoruz ki, Atatürk’ün kılavuzluğunda, kanımızın son damlasına dek bu yolda mücadeleyi asla elden bırakmayacağız… Zaman ağlama, sızlanma, teslimiyet değil küllerinden yeniden doğma, yeniden Mustafa Kemal olma zamanıdır. Bu uğurda Kula kulluk etmeyecek, zalim’e boyun eğmeyeceğiz. Türkiye’yi kuruluş ayarlarından değiştirmek, dönüştürmek isteyen ihanet, inkar odaklarına karşı olacak mücadele bayrağını en yükseklerde taşıyacağız. Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri Türkiye üzerine oynanabilecek tüm oyunları bozacak ve kendine laik, demokrat, tam bağımsızlıktan yana, ülke çıkarlarını tüm kişisel ve kurumsal çıkarların üzerinde görecek olgunluğa sahiptir. Değerli mücadele arkadaşlarım Tarih hepimizin duruşunu ve sonuçlarını yazacaktır. Ve tarih, Atatürk Cumhuriyeti'nin nasıl yıkıldığını değil, Kemalistlerin, ülkelerini kurucularının yolunda ilerleyerek nasıl aydınlattıklarını yazacaktır.
Yaşasın Atatürk, Yaşasın Cumhuriyet
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.