Dün Adliyede Baro Odası’nda sevdiğim bir genç meslektaşım ile sömürü hakkında konuşuyorduk. Basit bir hesap yapalım dedik. Örneğin beş kişilik bir ailede bir kişinin çalıştığını düşünelim. Ve buna göre basit bir hesap yapalım. Son dönem sayın başbakanın açıklamalarına göre ülkemizde kişi başı milli gelir 10.000 dolar olmuş. Bu söyleneni doğru kabul edersek 5 kişilik bir ailenin yıllık milli gelirden alması gereken payın 50.000 dolar olması gerekir. Bu parayı da Türk lirasına çevirirsek yaklaşık 110.000 TL yapar. Buna göre ailede çalışan bir kişinin tüm aileye bakması gerektiğine göre bu kişinin aylığının 9.000 TL olması gerekir. Oysa örneğimizdeki aile ayda 3.000 TL kazanıyor. Yani 3.000 TL’yi kazanılması gerekilen 9.000 TL ‘den çıkarırsak bu ailenin 6.000 TL’si başkalarının cebine gidiyor. Yani örneğimizdeki ailenin aylık kazancı 6.000 TL eksik. Peki bu para kime, kimlere, nereye gidiyor dersiniz?

İşte sömürü bu. Başkasının hakkını başkalarının yemesi.

Baroda tam da bunları konuştuktan sonra bir ulusal gazetenin sayfalarında geziniyordum ki ne göreyim beğenirsiniz. Sayfanın birinde Ocak 2014 yılından bugüne 135 kadınımız öldürülmüş. Dün de (4/7/2014 ) 3 kadın daha öldürülmüş  ve sayı 138’e ulaşmış. Yani bu ülkede günde ortalama bir kadın, eşi, sevdiği, aşığı, kardeşi, vs tarafından öldürülmekte ve bu hususta devlet sadece bakmaktadır. Devlet diyorum, çünkü artık siyasi iktidar demekten bıktık. Demek ki siyasi iktidar bu işi çözemiyor, o zaman devletin bir adım ileri çıkması gerekir.

Tam da bunları düşünürken gazetenin bir başka sayfasında (Cumhurbaşkanlığı) CB lığı adaylarından R.T.E. (Recep Tayyip Erdoğan) ile E.İ. (Ekmelettin İhsanoğlu) nun mal varlıkları anlatılmış.

RTE’nın bir duyuma göre mal varlığı 10 Milyar dolar imiş, ancak açıklanan 3 milyon dolar.

Ekmelettin İhsanoğlunun ise nakit olarak 3.5 (üçbuçuk) milyon dolar imiş, 9 daire ve 200.000 küsür TL’si varmış.

Şaşırdım kaldım. Meğer ne zengin CB adaylarımız varmış ta, haberimiz yokmuş. Meğer CB lığına aday olamanın en önemli şartı milyon milyar dolarlarının olması imiş.

Öte tarafta ise Halkların adayı Selahattin Demirtaş’ı düşündüm. Kesin daha bankalarda doğru dürüst dolarları bile yoktur. Allah bilir milletvekili maaşı ile geçiniyordur. Ne diyeyim.

Bu ülkede AKP’nin 12 yıllık iktidarında zengin daha zengin, fakir daha muhtaç hale gelmiş,

Bu ülkede sözde milli gelir arttıkça, kadın öldürme sayısı da artmış.

Bu ülkede milyon dolarları olanlar halkın başkanlığına aday olmuş halk için.

Bu ülkede birilerinin milli gelirini birileri söğüşlerken, çocuklarımız sokaklarda balici tinerci hırsız vs olmuş.

Ve birileri milyon dolarlarla oynarken, daha çıkan çocuklara için efendim niye dağa çıkıyorlar, yok çıkmıyorlar kaçırılıyorlar gibi laflar ededursun.

Bu sömürü bu adaletsizlik bu eşitsizlik bu doğanın hoyratça kirletilmesi ortadan kalkmadığı kaldırılmadığı sürece kimseler demokrasiden söz etmesin, kimseler retorik yapmasın.

Kimse kime oy vereceğiz diye sormasın

Ve kimse de halkların adayı Selahattin Demirtaş’a oy veremem demesin.

Adaylar ortada…