Son günlerde gerekli gereksiz medyayı "şöyle bir göz gezdireyim" dedim ve gördüm ki; bazılarını pazar günü Aydın’ın gençlerine "merhaba" diyecek olan ve önümüzdeki günlerde de resmi açılışı gerçekleştirilecek olan Aydın Tekstil’in telaşı kaplamış.
Tabiki de açılış telaşı değil, kıskançlık telaşı.

AKP Aydın Vekili Mustafa Savaş’ın sözüm ona basın danışmanı bir taraftan, siyasi danışmanı öbür taraftan iftira üretiyorlar.
Kendisinden bir tekzip duymadığımıza göre, bu kişiler için böyle ifade etmemizde bir sakınca yoktur herhalde.
Bu takım; kendi aveneleriyle birlikte, herkesin heyecanla beklediği dev yatırımla ilgili sözüm ona dedikodu üretmek, yeni iftiralarına zemin hazırlamak üzerine girişimlere çoktan başlamışlar bile.
Öyle ya! hayatında taş üzerine taş koymamış, teknik bilgilerini ilkokul öğretmenlerinin çarpım tablosundan ileri götürmemiş kişilerin ne üretmesini bekliyordunuz ki, dedikodu dışında…
Bu başlıkta da durum tam olarak bu.

Devamlı olarak bir haset, bir kıskançlık, varsa yoksa dedikodu ve iftira.
Tabiki de dertleri bilindik.
Kulisler diyor ki; Mustafa Savaş yeniden aday.
Meclis üyeleri de söyledi, malum gerekçe! Sandıkta alamadığını kumpasla, iftirayla, baskıyla almak istiyor.
Bütün dert bu!
Bunun için oyun kurmak, tezgâh açmak bütün mesele.
AKP kulisleri bile bu iddia ile kaynıyor.
Sandıkta yenemediğini, sandık dışı oyunlarla yeneceğini sanmak.

Neyse, biz konumuza dönelim!
Bunların son zamanlarda, “Efendim oradaki, hurda ne olmuş da, demir ne olmuş da” masallarına dönelim.
"Hakikaten neymiş bu konunun aslı astarı" diye araştırdım.
Uzmanına sordum, devletin açık kaynaklarından sorguladım.
Aslında konu gayet basit ve net ama anlayana… Burada yapılan iş birim fiyatlı yani hangi iş başlığından ne kadar yaparsa, yüklenicisi teklif ettiği birim fiyattan teklif veriyor.
Bu başlıkta da durum aynı.
Tescilli olmayan yapılar yıkılırken de bu poz kullanılıyor, istekliler de daha evvel bu pozun şartlarının ne olduğunu bilerek fiyat veriyorlar.
Tabir-i caizse "hurdasını alırsan 3 lira isterim, almazsan 13 lira" diyorlar.
Tabi aslında niyet gerçekten öğrenmek mi yoksa kulakları olup, duymayanlar sınıfına mı giriyor bu zevat?
Takdiri size bırakıyorum…

Ancak bu kadar basit bir konudan bile bir iftira silsilesi başlatmaya çalışacak kadar hizmet çekememezliği, Aydın Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Özlem Çerçioğlu kıskançlığı bürümüş bunları.
Size buradan ekmek çıkmaz, bu iftiralar da daha önce hep patladığı gibi yine suratınızın orta yerinde patlar.
Bu işler öyle cahil cühelanın işleri değil, sizi aşar…

Bence bundan böyle oturun, futbol falan yorumlayın ya da at yarışı anlatın.
Bir ayak biriniz, öteki ayak ötekiniz.
Edi ile Büdü gibi.
Abinize de her ayak tüyoları, tahminleri verirsiniz ve üç-beş kuruş kazanırsınız birlikte.