Söke’de, son yıllarda övgüye değer kitaplar, dergiler ve gazeteler yayınlanıyor. Bu güzel, güzel olduğu kadar da anlamlı olan kültürel çalışmalar, Türkiye’nin birçok ilinde yoktur.

Bundan dolayı Söke’li olmaktan, Söke’de yaşamaktan gurur duymaktayım.

Üç günlük gazetemiz, Beşparmak, Pamukkale, Sarızeybek, Polarma gibi düzenli yayın yapan dört dergimiz vardır. Ayrıca Söke’li yazarlarımızın derleyip yazdıkları birçok kitap yayınlandı. Bunların hepsi, ilçemizin ulaştığı kültür düzeyinin göstergeleridir. Yazanlara, emek verenlere çok çok teşekkür ederiz.

İyi bir kitap, özellikle biyografi ağırlıklı yapıtlar, yazımı yapılan kişinin gücüne, potansiyeline göre orantılıdır. Biyografyası yazılacak kişi, hayatını aktif ve dolu dolu yaşamışsa, ondan çıkacak ürün veya yapıtta zengin olur. Kişi dolu değilse, ses vermiyorsa ondan birşeyler beklemek boşunadır.

Biyografi nedir?

Türkçe karşılığı “yaşamöyküsü” olan bu terim Fransızca kökenli bir sözcüktür. Anlamı şöyle açıklanabiliyor. “Ömürlerinin anlamlı ve önemli yanları başka insanlar için de ilginç ve yararlı olan kişilerin öyküleştirilmiş anlatısı” Eski edebiyatımızda bu tür anlatılara “menakıpname, siyer, vakayiname” gibi adlarla yazılıp anlatılanları, hiçbir zaman çağdaş anlamda yaşam öyküsü olarak sayamaz ve gösteremeyiz. Nedeni, bir bölümü destansı öykülere, kimi düşünürü katkılarla zenginleştirilmiş edebiyat gösterilerine açık olduğu için, bir insan ömrünü, gerçek bir yaşam öyküsüne dönüştürebilmek için elde gerçeği çarpıtmayan belgeler bulunması gereklidir. Bu belgeler, tarih kayıtları, mektuplar, anı defterleri, başka kişilerin o insanı konu edinen değişik eserleri gibi... Yaşayıp yapıt vermiş şair ve yazarların kısa yaşam özetleriyle yapıtlarının adlarını, birkaç ürünle birlikte sıralayıp okuyucu önüne koyma biçiminde yazılıp, düzenlenmiş bu tür çalışmalara edebiyatımızda yaşam öyküsü (biyografi) deniyor. Cumhuriyet sonrası edebiyatımızda öykü ve romanla birlikte, bu yaşamöyküsü dalı da gelişti. En olgun örnekleriyle tanımına uygun özellikler kazandı. Ünlü sanatçı ve politikacıların tanıtılıp öğretilmesini amaçlayan “Hayatı ve Eserleri” ile birlikte ortaya konulduğunda bizler, o ünlü kişileri daha iyi tanıyor ve anlıyoruz. Mustafa Kemal Yılmaz, çok yönlü bir yaşam öyküsüne sahip ender kişilerden biridir. Bu nedenle de yaşamı oldukça renkli, bir asra yaklaşan hayatı ile de Cumhuriyet Tarihi’mizin canlı tanığı, kültür hayatımızın duayenidir.

Elbette ki, böyle çok yönlü, çok sesli, çok aktif bir insanı bütün yönleriyle bir yapıttan vermek, onun nurlu ışıklarını yansıtmak çok güçtür. Bu güçlüğe rağmen, Abdülkadir Güler, yaptığı araştırma ve derlemelerinde bu görevi başarıyla tamamlamış, karşımıza mükemmel bir yapıt olan, “Hayatı ve Eserleriyle UMURLU’DAN MUSTAFA KEMAL YILMAZ”ı çıkarmıştır. Bu yapıt daha önce birinci baskısını yapmıştı.

Bu ikinci baskı Aydın-2007 tarihini taşıyor. Bilgisayar yazımını Suat Tutak, sayfa düzenini Yaşar Çağbayır, kapak tasarımını İbrahim Özgezici düzenlemiş. Aydın’da Kolalı Matbaası’nda basılmış. Pırıl pırıl bir baskısı var. Kitap, 6 bölümden oluşuyor. Bölümler, yapıtın okunmasını kolaylaştırdığı gibi, tanım ve anlamını da güçlendiriyor. Kitap 1. hamur kağıda basılmış, 292 sayfa. Önsözü, Mehmet Aydın yazmış. Mehmet Aydın, Bilkent Üniversitesi Öğretim Görevlisidir. Bu önsözü, Ankara’da 23 Şubat 2006 tarihinde kaleme almış. Bu önsözde, M. Kemal Yılmaz’ın hayatının bir panaromasını vermiş. Okunmaya değer bir önsöz. Sunu yazısını Abdülkadir Güler, 29 Ekim 2006 Cumhuriyet Bayramı günü Söke’de yazmış. Sunudan sonra, M.Kemal Yılmaz’ın hayatı ile ilgili bir özet tanım var. Daha sonra kitap, dolu dolu devam ediyor. Her açılan yaprak, size yeni bir düşünce sunuyor. Şiirleri, duygu yüklü. Savaşın anısı “Ölü Asker” ve bunun cebinden çıkan hatıralar!...

Nedir bu “Denizin getirdiği ölü asker”? Kıyıda sıcak kumlarda uzanıp yatan genç insan!.. Neden hayatının baharında bu çakıllı sahile balina gibi vurmuş? Çizmeleri temiz, yepyeni, sanki hiç savaşmamış gibi!.. Kimler, niçin sürdüler bu genci savaşa? Neden bitmiyor yeryüzünde bu savaşlar? Bu insanı düşündüren, insanlığı savaş ateşinden kurtaran duygular ortaya koyuyor. Neden hala yeryüzünde oluk oluk akan kanlar var? Bu kanlar, kimler için akıyor? İşte Irak, işte Filistin! Uzağa gitme. İşte Türkiye!.. PKK mı dersin, var. Diğer terör örgütleri mi dersin, var. Trafik canavarı mı dersin, var. Kan akıtan, insan öldüren herşeye karşıyım. Neden sevmez insanlar birbirlerini? İşte bu kitapta yer alan Mustafa Kemal Yılmaz’ın “Bu Şehir” adlı şiiri aklıma gelir:

“İnsanlar unutmuş sevmesini çoktan

Uykulu gözlerinde sabahın

Hırs ve şehvet görünür”

“Çeşit çeşit, boy boy kadınlar...

Genç, taze, yaşlı, güzel

Hiçbirine dokunmadan yürünür”

******

Devamını ve diğerlerini kitaptan okuyabilirsiniz. Edinme adresi kısaca Abdülkadir Güler Tel: Ev: 0256 518 73 19 Cep:  0.535.842 43 55