301. maddenin kaldırılması için ne gibi olumsuz sebebler oluşmuştur?

301. maddenin ne gibi sakıncası var?

Türk toplumu 301. maddeden rahatsız mı?

Soruları çoğaltabiliriz...

Maddenin iptalinin istenmesinin en önemli olumsuz sebeblerinden birisi, hiç kuşkusuz Orhan Pamuk’un bu yasadan yargılanmasıdır.         

Bir Türk vatandaşı olarak, Türklüğü yabancı bir ülkede aşağıladığı gerekçesiyle yargılanıyor...

Maddenin yürürlükte olmasının sakıncasına gelince; bundan sonra da önemli kişiler maddeyi ihlal edebilirler...

Yine Türkiye’nin karşısına; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, AB ülkeleri, ABD vs. çıkabilir.

Türkiye’nin eli kolu bağlanabilir...

Hükümetler acz içinde kalabilirler. 

Türk toplumunun 301. maddeye bakış açısına gelince!

Maddenin kaldırılması, en azından değiştirilmesini isteyenler olduğu gibi, virgülüne bile dokunulmaması gerektiğini savunanlar var...

AKP Hükümeti’nin de 301. maddeyi tamamen kaldırma taraftarı olmadığını açıklamalardan görüyoruz.

Gerek Başbakan Erdoğan’ın gerekse Adalet Bakanı Çiçek’in beyanları net!

Aylar önce yaptığı konuşmasında, CHP Genel Başkanı Baykal’da 301. maddeyi kimsenin dokunamayacağını ağır bir üslupla dile getirmişti.

Partisinden bu yönde destek isteyenlere «başka kapıya, başka kapıya!» demişti...

Bir çok avrupa ülkesinin kanunlarında buna benzer maddeler var...

Ancak, hiç bir ülkenin bu yönde bir çalışması yok.

Herkes hayatından memnun.

Bize gelince gereksiz ve yanlış madde, derhal kaldırılmalı...

Ele gelince olmazsa olmaz bir madde...

Aslında, Türkiye’de de bu madde, Hrant Dink’in bu suçu işlediği gerekçesiyle yargılanmasıyla dikkat çekti.

Ermeni asıllı bir Türk vatandaşı olması nedeniyle konu gündeme oturdu.

Orhan Pamuk tuzu biberi oldu.

Nede olsa o da, Nobel ödüllü bir yazarımızdı.

Yargılayıp ceza versen bir türlü, vermesen bir türlü.

Bir tarafta yargılanıp ceza almış Hrant Dink emsali varken, Orhan Pamuk’u es geçmek imkansızdı.,,

Anlayacağınız; yukarıya tükürseniz bıyık, aşağı ya tükürseniz sakal misali...

Bir yandan da, AİHM ve AB ülkelerinin başkısı...

Gelde çık işin içinden...

Fransa bize karşı çıkardığı haksız yasalarla sözde Ermeni soykırımının inkârını hapisle cezalandırırken kızıyoruz, ama öte yandan da kendi ülkemizde bile Türklüğün, Cumhuriyetin veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin,  Devletin yargı organlarının, askeri veye emniyet teşkilatının eleştiri sınırları dışında alenen aşağılanmaması gerektiği yönündeki maddenin kaldırılıp kaldırılmamasını tartışıyoruz.

Kanunlarında benzer maddeler bulunan ülkeler kendileri adım atmazken, bizlere hakaret ve alenen aşağılamanın önünü açacak girişimler için yırtınıyorlar.

Biz de bu şer oyununa alet oluyoruz...

Allah hepimize akıl fikir versin.