Gerçek (haber) Yaz aylarının gelmsiyle deniz kenarlarında olduğu gibi göl ve ırmak yataklarında sıkça rastlanan boğulma olayları nedeniyle dünyada her yıl 140 bin kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Uzmanlar, sıcaklardan korunmak ve serinlemek için girilen sularda boğulmaların en fazla 0-2 ve ergenlik dönemlerinde görüldüğünü açıkladılar. Aydın Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Faruk Aydın, alkolün boğulmalarda önemli bir risk olduğunu ifade ederek, 5-44 yaş arasındaki yaş gurubunda trafik kazalarından sonra en fazla görülen ölüm nedeninin suda boğulma olduğunu söyledi. Zemin ve derinliği kestirilemeyen sularda yapılan atlama ve dalmalar, iyi yüzme bilinmemesi, kan şekeri düşüklüğü, kalp krizi, ritim bozuklukları, depresyon ve intihar gibi olguların suda boğulma riskini artırdığını belirten Faruk Aydın, "Ülkemizde kesin sayı bilinmemekle beraber her yıl özellikle yaz aylarında çok sayıda boğulma olayı yaşanmaktadır. Boğulma kazaları denizlerde, ırmaklarda ve göllerde görüldüğü gibi, küvetlerde ve leğenlerin içindeki birikinti sularda da görülmektedir. Boğulma vakalarını azaltmak için insanlarımız, tanımadıkları bir suya tek başlarına girmemeli, dibi bilinmeyen bir suya tepe üstü atlayış yapılmamalı, su içinde tehlikeli numaralar yapılmamalı, deniz yatağı ve deniz simidi gibi içi hava dolu plastiklere güvenerek kendimize denizin kucağına bırakmamalı, nehir gibi akıntısı olan yerlerde yüzmemeli, küçük çocuklara asla deniz, göl, havuz gibi yerlerde yalnız bırakmamalıyız" dedi. ALKOLLÜYKEN DENİZE GİRİLMEMELİ" Boğulmalarda önemli bir riski alkolün oluşturduğunu kaydeden Dr. Faruk Aydın, "Alkol alımının ardından yüzme veya gezi amaçlı tekne gezisinin, suda suda boğulma ihtimalini artırmakta olup, bu konuda yasal ve cezai tedbirlerin alınması ve halk eğitimleri ile uyarıların tekrarlanması çok önemlidir. Boğulmalarda alkol önemli bir risk faktörüdür. Alkol alındıktan sonra yüzme ya da gezme amaçlı kesinlikle denize girilmemelidir. Alkol aynı zamanda vücut ısı kaybını arttırmakta, yutma refleksini azaltmakta ve kusma ihtimalini arttırmaktadır. Alkol ayrıca vücutta refleks yavaşlaması ve değerlendirme kaybına sebep olmaktadır. Kan şekeri düşüklüğü, kalp krizi, kalp ritim bozuklukları, depresyon, intihar gibi olgularda suda boğulma riskini arttırmaktadır. Zemin ve derinliği kestirilemeyen sularda yapılan atlama ve dalmalar, omurilik yaralanmalarına ve ölümlere yol açabilir" şeklinde konuştu. Boğulma riskiyle karşı karşıya kalan birini kurtarmak için dikkat edilmesi gereken konular hakkında da bilgi veren Aydın, "Kazazedenin yanına giderken kıyıya bağlı bir ipe, yorulunca tutunabileceğimiz can yeleğine, sörf tahtası gibi bir nesneye veya daha iyisi bir bota sahip olmalısınız. Kazazedeyi bir iki metreye kadar yaklaştığınızda, eğer bilinci açıksa, ona sakin olmasını, sarılmamasına ve kontrolsüz hareketlerde bulunmamasına telkin edilmeli. Daha sonra kazazede sırtüstü yatırılıp güvenli bölgeye çekilmeli. Eğer ilk yardım biliniyorsa ve kazazedenin bilinci kapalıysa, suyun içinde yapay solunum yapılabilir. Kazazede sudan çıktığında nefes alıyor olsa bile, hipotermia denilen, vücut ısısının aşırı düşmesi durumu tehlike oluşturur. Her şeyden önemlisi boğulmakta olan biri görülmesi halinde ilk olarak 112 acil servisten yardım istenmeli. Ambulans gelene kadar sadece ilk yardım eğitimi almış kişilerin kazazedeye müdahale etmesi gerekir" dedi. (iha)