1 Mayıs Kutlu Olsun

 

 

Bayram. Bizler için değerli günlerimizin başında gelir. Bir yönüyle eğlenmek, küslerin barışması, kardeşlik tohumlarının atılmasına vesile olur bayramlar.

Hükümette bunu düşünerek 1 Mayısı bayram ilan etti.

İşçilerin Bayramı.

1 Mayıs Cuma günü, arabamla Bodrum’a doğru hareket ettim.

Söke’de sabahım erken saatlerinde 1 Mayıs kutlaması olmasa da güvenlik önlemlerinin alındığı belli idi.

Milas’a geldiğimde yine aynı görüntüleri gördüm. Hükümet konağının önü kordonla çevrilmiş, geliş yolu kapatılmıştı.

Milas içinden geçmek isteyen araçlar mahalle aralarından verilen yol güzergahını takip ederek  yollarına devam edebiliyorlardı. Meydanda fazla bir kalabalık görünmüyordu. Ellerinde pankartlar bulunan çoğunluğu gençler olanlar, yaşları 15 ile 18 arası olanlar göze çarpıyordu.

Hayırlısı olur dileklerimle yoluma devam ettim. Öğle üzeri Bodrum’a geldiğimde  bir başka aleme girdiğimi fark ettim.

Herkes işinin başında, bayram benim neyime derler gibiydi.

Sokaklarda talebeler, gençler sanki bir yerlerden bir şeyler isteyeceklermiş gibi ateşliydiler.

Biraz ötede, garajın arkasında, bir marangoz atölyesinde, elinde çay tepsisi ile içeri giren çırak, ustasının “nerede kaldın, acele etsene” azarıyla, işinin başına dönüyordu.

Bitez, Turgutreis yoluna devam ettim aracımla.

Bugün bayramdı ya; iş yerlerinin açık mı, kapalı mı olduklarına bakmam lazımdı.

İşyerlerinin kapıları arkasına kadar açıktı. Ümitle müşteri bekleniyordu.

Demirciler tezgah başında. İnşaat işçileri, ellerinde kürekler harç başında.

Dükkanlarda çalışanlar yine tezgahlarının başında.

Bu arada kulaklarım arabanın radyosunda, Türkiye’de kutlanan 1 Mayıs kutlamalarında.

Yavaş yavaş haberler düşmeye başlıyor.

Arabamı, Turgutreis sahilinde, tam eşek adasının karşısına park ettim

Gözlerim, Yunanistan’a doğru akıp giden denizde, kulaklarım radyo haberlerinde.

İstanbul’dan, Taksimden ilk haber akışı geldi.

Polis tazzikli su ile , göstericileri durdurmaya çalışıyor.

Ara sokaklardan gelen göstericiler ellerindeki değişik pankartlar ile polise Molotof atıyorlar.

İşçi sendikası başkanları kürsüde. Ellerinde mikrofon, bilmem kaç tarihinde yaşanan ölümlü 1 Mayıs’ı unutamadıklarını söylüyorlar.

Yan sokaklarda dükkanların camları kırılıyor.

Banka otomatik makinalarının tahrip edildiği söyleniyor.

Göstericilerden gözaltına alınanlar var.

Ankara’da da durum farklı değil.

Arabandan çıkıp bir kahvenin televizyonuna bakıyorum.

Canlı yayınla miting alanları gösteriliyor.

Polisle göstericiler arasındaki itişmeler canlı canlı veriliyor.

Bu arada bir bayanın yaralandığına şahit oluyoruz. Sonra, 1 Mayıs kutlamaları için meydanda toplananlara bakıyoruz.

Toplanan, kendilerine işçi diyen kalabalığın %90’ nını gençler oluşturuyor.

Bu arada zılgıt çeken kadınlar, polise taş atan, yaşları 14-15 olan , başları sarılı,suratları maskeli çocuklar.

Kutlanan 1 Mayıs bayramı.

Eskiden 1 Mayıs Bayramı geldiğinde, rahmetli babam ve rahmetli annem, 30 Nisan’da piknik çantasını hazırlar, topluca Ankara Atatürk Orman Çiftliğine giderdik.

Orada ne ellerinde pankart olanları, ne başları sarılı olanları, ne de Molotof atanları görürdük.

Ankara’nın dört bir yanından gelen hiç tanımadığımız insanlarla yan yana piknik yapar, salıncaklara biner, hatta top oynardık.

Kimsenin de burnu dahi kanamazdı.

Memuru, işçisi, öğrencisi hep birlikte esasdan1 Mayıs’ı kutlardık.

fiimdi yıl 2009.

1 Mayıs artık resmi tatil.

Okullar tatil, resmi daireler tatil.

Tatil olmayan nereleri var, biliyor musunuz?

Sanayi siteleri, fabrikalar, demirci atölyeleri, marongoz atölyeleri, İnşaat işleri.

Bu sene 1 Mayısı, kimler kutladı dersiniz.

Bence yıkıcı ve bölücü öğrenciler, bölücülüğü kendilerine ideal seçmiş devlet memurları.

Şimdi diyeceksiniz ki, nasıl bunlara böyle bir suçlama yaparsınız.

İşte en güzel örneği.

Daha dün Diyarbakır’da iki askerini şehit veren Aydın’da, 1 Mayıs kutlamalarını yapan sivil toplum kuruluşlarının ellerinde bir tek Türk bayrağı yoktu.

Halk yürüyüş yapan bu gafilleri  balkonlarından salladıkları bayraklarla protesto ettiler.

Meydanlarda yapılan 1 Mayıs konuşmalarında hep kin vardı, hep nefret vardı.

Ara sokaklarda ise yine hep kan vardı.

Hani bayram kardeşlik, dostluk, barıştı.

Hani 1 Mayıs işçilerin bayramı idi.

1 Mayıs, 1 mayıs,

İşçinin, emekçinin Bayramı…? 

Bayramınız kutlu olsun, bayramsızlar…

Önceki ve Sonraki Yazılar